Tarihte bu ay: Lenin, Nisan Tezleri’ni kaleme aldı ve partiye sundu

1917 senesinin Mart ayına gelindiğinde Çarlık Rusya’sı sefaletle boğuşuyordu. Batı ve güney sınırları boyunca I. Dünya Savaşı’nda sorumlu olduğu cephelerde savaşmaya; yani yayılmacı çıkarları uğruna işçileri ve köylüleri katledilmeye göndermeye devam eden monarşi rejimi, kırda büyük toprak sahipliğini savunuyor ve fabrikalardaki en ufak talepleri de polisiye araçlarla bastırıyordu. Şubat ayının sonunda başlayan kitlesel eylemler hızlıca politik bir greve dönüşecek ve 304 senelik Romanov hanedanlığı 8 gün içinde, Mart ayının başında düşecekti. Kitlelerin bu devrimci başarısı ise ülke içindeki burjuva egemen bloklarda ve İngiliz-Fransız emperyalizminde bir panik yaratacaktı. Halk içinde temsiliyetleri olmamasına rağmen liberallerin de dahil edildiği bir Geçici Hükümet kurulacak ve bu hükümetin birtakım bakanlıklarına ve başkanlığına sözde “sosyalistler” getirilecekti. Böylece Çarlık rejimini deviren işçiler daha ileriye gitmeyecek ve (o da olursa) parlamenter bir demokrasiyle yetinecekti. Bu, Rus burjuvazisinin planıydı.

Burjuva Geçici Hükümet’i Menşevikler ve Sosyal Devrimciler ayakta alkışladı ve ona katıldı. İlginç olan, Bolşevikler de Geçici Hükümet’e dönük ılımlı bir politika izliyordu. Lenin’in yokluğunda ve Pravda’dan sorumlu Stalin ile Kamenev’in önderliğinde parti, Geçici Hükümet’e destek açıklaması yapmıştı. Lenin sürgünde olduğu ülkeden durumu öğrenince, bunun kabul edilemez olduğunu ilan etti. Devrime yön vermek için trenle Rusya’ya dönerken, daha sonraları Nisan Tezleri adını alacak olan tezlerini kaleme aldı.

Lenin bu tezlerde, Troçki’nin 1904’te oluşturmaya başladığı ve Rusya için önerdiği Sürekli Devrim perspektifini benimsediğini ve partiye politik hat olarak bunu önerdiğini söylüyordu: Büyük burjuvazinin kendi devriminin demokratik görevleri karşısında yalpalayacağına şüphe yoktu; burjuva demokratik devrimin sorumluluğunu işçiler üstlenmelilerdi ve burada kalmayarak, kesintisiz bir biçimde devrimin sosyalist görevlerini de yerine getirmelilerdi. Dahası, demokratik ve sosyalist görevler artık kaynaşmıştı, birbirlerinden ayrı düşünülemezdi. Bu nedenle ilk olarak kapitalist bir demokratik cumhuriyet rejiminin altyapısının yerleşmesini öneren herkes, devrimin karşısında konumlanmış olacaktı. Lenin devrimin süreklileşmesi gerektiğini ileri sürüyordu.

Lenin partiye Nisan Tezleri’ni sunduğunda “Troçkist” olmakla suçlandı. Parti içinde büyük bir mücadele verdi; tezlerin kabul edilmemesi durumunda yönetimden istifa edeceğini ve tabanda, tezlerin kabul edilmesi için mücadele edeceğini söyledi. Sonunda Lenin, nesnel olarak sırtını yasladığı ve temsil ettiği proleter sınıfların verili sosyal gücünün bir ifadesi olarak, parti içi program mücadelesini kazandı ve tezlerini kabul ettirdi.

Nisan Tezleri olmasaydı, Ekim Devrimi olmayacaktı.

Yorumlar kapalıdır.