İşçiler kışa direniş çadırlarında giriyor!

2023 genel seçimleri sonrasında yavaş yavaş başlatılan yeni ekonomi politikaları, 2024 yerel seçimleri sonrasında -uzun yıllar bir daha seçim olmayacağı güvencesi altında- hızlandırıldı. Öte yandan krizin faturası işçilere ödetilmeye devam ediyor. Enflasyon karşısında alım gücü devamlı düşen işçiler, maaşlarına zam göremezken faturalara, kiralara, vergilere, gıda ürünlerine vs. birçok yaşamsal ihtiyaca yapılan zamlarla daha fazla fakirleşiyor.

Birçok fabrika ve işyerinde çalışanlar düşük ücret, sendikal haklar, çalışma koşulları ve saatler gibi birçok haklı talep için direniş ve grevde. Fabrika isimleri ve sendikalar değişse de işçilerin talepleri hemen hemen aynı. En temel haklar için mücadeleye devam ediyorlar.

Sendika seçme ve sendikalı olma hakkının yasalarda olması fakat bunun hayata geçememesi için de bütün yasal açıkları uygulayan patronlar da kazanımlarını korumaya devam ediyor. Çalıştığı alanda sendikalı olmak isteyen işçiler, gerekli sayıya ulaşmış olsalar da patronun itirazı sonucu yıllarca sürecek olan davalarla karşı karşıya kalıyorlar.

Bugün aktif olarak devam eden grev ve direnişlere kısaca göz atalım. İstanbul Tuzla’da yer alan ve Selüloz-İş’in örgütlü olduğu MKB Rondo fabrikasındaki işçilerin grevi 3 ayı geride bıraktı. BMİS’in örgütlü olduğu Mersen’de ise grev 7. ayı geride bıraktı. Her iki örnekte de çok uzun süreye yayılan grev süreçleri karşımıza çıkıyor. Öte yandan kış aylarının gelmesine rağmen grevci işçilerin taleplerinde ve iradelerinde bir değişiklikten söz edemeyiz. Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Tarkett fabrikasında sendikalaşma ve zam talepleri karşılanmayan işçiler 18 Eylül tarihinden beri grevlerini sürdürüyor. Eker fabrikasında Tekgıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan işçiler 23 Eylül tarihinden beri direnişlerini devam ettirmekteler.

Polonez işçileri de direnişi sürdürüyor. 97 işçi oy kullanırken 96’sı direnişe devam dedi. Önce 13, sonrasında 147 kişi olan Polonez direnişi aylar sonra bile gücünü korumaya devam etmekte. Oylama günü şehir dışında olan ve o sırada direniş alanında bulunamayanları da katacak olursak, Polonez işçileri birlik içerisinde haklı direnişlerini devam ettiriyor diyebiliriz. Bu tarz bir direnişte bir zaman sonra küçük kırılmalar olması beklenirken Polonez işçisi birlik ve beraberlikten aldığı güç ve iradeyle devam ediyor.

Gazetemizde pek çok kez güncel grev ve direnişlerin niteliğine dair yazılar yazdık. Bu yazılarda vurguladığımız bir hususu burada tekrarlamanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Söz konusu grev ve direnişler sadece ücret mücadelesi değil, sendika hakkı için de yürütülen mücadeleler. Direnişlerin taleplerine yüzeysel bir şekilde göz gezdirdiğimizde aslında işçilerin ortak mücadele hattında buluşabileceğini görüyoruz. Farklı direnişlerden işçilerin beraber ortak bir mücadele hattı oluşturmaları, kazanımlarını ve gelecekteki direnişleri çok daha güçlü hale getirecektir. Sendikal hakların kazanılması için de bu direniş ve grevlerin zaferle sonuçlanması gerekecek.

Yorumlar kapalıdır.