Süregiden işçi eylemleri ortak ihtiyaç ve talepleri işaret ediyor
1 Mayıs’a, son dönemde artan toplumsal eylemliliklerin ve işçi direnişlerinin deneyimleriyle girdik. Son birkaç aydır kazanımlarla sonuçlanan grev ve direnişler ile farklı işyerlerinde halihazırda mücadelelerini sürdüren işçiler öne çıkan ortak ihtiyaç ve talepleri işaret ediyor.
Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-iş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan üç işçi 23 Eylül tarihinden beri fabrika önündeki direnişlerini sürdürüyor. İşçilerin sendikal haklara saygı gösterilmesi ve işlerine geri alınma talepleri öne çıkıyor.
Mercan Makina patronu, sendikaya üye olduklarını öğrendiği yedi öncü işçiyi işten çıkarmıştı. Yedi işçinin fabrika kapısında direnişe başlamasını takiben patron birçok işçiyi daha işten çıkardı. Toplamda 49 kişi işten atılmış oldu. İşçilerin talebi sendikalı bir şekilde işlerine geri dönebilmek.
Temel Conta çalışanları, sendikalı olmaları sonrasında patronla toplu iş sözleşmesi görüşmelerine bir türlü geçilememesi sebebiyle grev kararı almıştı. İnsan onuruna yaraşır bir ücret, sendikal hakların tanınması ve sağlıklı iş koşulları talep eden işçiler mücadelelerini devam ettirmekte.
Kocaeli Kartepe’deki Tezcan Galvaniz’de TİS görüşmeleri sürecinde patron tarafının yüzde 8 zam teklifinin karşısında yüzde 80 zam talep eden işçiler 11 Mart tarihinde greve çıktı.
Digel Tekstil fabrikasında işçiler düşük ücretlere ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı sendikaya üye olma sürecine girmişti. Bunun üzerine işten atılan çalışanlar fabrika kapısındaki direnişlerini sürdürüyor.
Şişecam’da halen süren TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaz ise Petrol-İş Sendikası’nda örgütlü işçiler 14 Mayıs’ta greve başlayacak.
Geçtiğimiz günlerde kazanımla sonuçlanan Oryantal, Sunel, TTL tütün fabrikalarındaki grevler ise bizlere bir başarı örneği sunuyor. Aynı sektörde faaliyet gösteren bu üç fabrikanın çalışanları grevlerini birbirine yakın tarihlerde başlatmışlardı. Üç fabrikanın patronları nasıl ki çıkarları doğrultusunda ortak hareket ediyorsa işçileri de ortak bir mücadele yürüttü ve kazanımlar elde etti.
İktidarın patronlar lehine izlediği ekonomik saldırı programı, işçilerin her sektörde benzer talepler için mücadele etmesine sebep oluyor. İstisnai örnekler var olsa da talepler genellikle tüm Türkiye’de benzerlikler gösterirken mücadeleler ortaklaştırılamıyor. İşçilerin uğruna seferber olduğu yaygın taleplerle çerçevelenen bir politika örülmeli ve bu politikanın bütün işyerlerinde mücadelenin rotasını belirlemesi sağlanmalıdır.
Öne çıkan ortak talepleri sendikalaşma hakkının önündeki fiili engellerin kaldırılması, TİS görüşmelerinin yapılması, yaşanabilir bir ücret ve güvenceli çalışma koşullarının sağlanması ve işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması olarak sayabiliriz.
Bu ortak talepler üzerinden hareket eden bir acil eylem planının ortaya koyulması gidişat açısından büyük önem taşıyor. Ücretler her geçen gün değerini kaybederken bu yakıcı soruna karşı “3 ayda bir ücretlere gerçek enflasyon oranında zam” ve işçi-emekli maaşlarının açlık ve yoksulluk sınırlarının üzerine çıkarılması, insanca yaşama koşullarının sağlanması için “Tüm ücretlere, aylıklara hemen zam!” taleplerimizi yükseltmeliyiz.
Yorumlar kapalıdır.