Kürtçe televizyon kimin hizmetinde?

Evet, sonunda oluyor, yıllardır Kürt yok diyen Türk devleti, TRT 6 isimli kanal ile 1 Ocak’tan itibaren Kürtçe yayına başlıyor. Oysa, şimdiye kadar devlet, Kürtçe yayın yapan Roj TV ve benzeri kanalların yayınlarını engellemeye çalışıyordu. Ne oldu da tavrını değiştirdi?

Ya da değiştirdi mi? Bu soruya bizim cevap vermemize gerek bile yok. DTP’li milletvekillerinin Kürtçe sözlerinin meclis tutanaklarına “bilinmeyen dil” olarak geçirilmesi, bu tavırda hiçbir değişiklik olmadığının açık bir ispatı zaten.

Diğer yandan, TRT Kürtçe yayın yapıyor, tamam; ancak, anayasada yerel dilde yayın yapmakla ilgili maddelerde hiçbir düzenleme yapılmıyor. Yasalara göre yerel dilde yayın günde 45 dakikayı haftada 4 saati geçemez. Altyazı olması da mecburi.

Bu şu demek: Devlet bugün, TRT 6 ile Kürtçe yayına başladı. Ancak bu yerel/ana dilde yayın yolunda bir açılım sağlamıyor. Daha çok devletin Kürtçe yayını da tekeline alması anlamına geliyor.

İkinci olarak, şeytanın da avukatlığını yaparak şunu sormak isterim: Bu yayının içeriği ne olacak? Gerçekten Kürt kültürüne mi hizmet edecek? Kürtlerin sorunlarını mı dillendirecek? Objektif habercilik mi yapacak? Tersine, daha çok devlet propagandası yapılacak gibi görünüyor.

Gelecek günlerde TRT 6’dan muhtemelen şöyle çağrılar duyabilirsiniz: “Devletin şefkatli kollarına sığın, sana aş, sana iş vaat ediyoruz, teslim olursan…”

Evet, bunları duymanız hiç de uzak değil.

Akıl hocaları

Bir de bu televizyonun akıl hocalarına bakmakta fayda var: Mesela Haşim Haşimi, Kürt sorununda DTP dışında alternatif düşünceleri ile tanınan bir kişilik. Devletin sevdiği tarz! Kürtçe TV’nin bir diğer ismi de istihbaratçı Sinan İlhan. Bir de adı nöbetçi Kürt aydınına çıkan Ümit Fırat. Liste daha uzayıp gidiyor…

Türkiye’de Kürtçe yayın yapacak bir kanala ihtiyaç var; ama bu TRT eliyle olmaz. Devlet denetiminde, hele de kendi halkının nezlinde tüm güvenini yitirmiş Kürtlerden icazet alınarak hiç olmaz.

Bu kanalın alt yapısını oluşturmak için bağımsız, devlet güdümlü olmayan bir yapının; gerçekten Kürtlerin ihtiyaçlarına cevap veren bir akışı hedefleyen bir kurumun bu işe el atması gerekir.

Aksi takdirde Kürtleri kandırmaya çalışmasınlar. Kürtler TRT’nin yayın için seçtiği beyaz Kürt aydınlarını çok iyi tanır.

Bunun aynı zamanda bir seçim yatırımı olduğunu da çok iyi bilirler. Hâlâ, zoru her gördükleri anda “tek dil, tek ulus, tek bayrak” diyenler bugün kalkmış, Kürtçe yayından söz ediyor. Ne kadar inandırıcı oldukları, malumunuz…

Yazan: Kemal Boran (28 Aralık 2008)

Yorumlar kapalıdır.