OFİS – Mezun olmadan…

Merhabalar… Ben bir üniversite öğrencisiyim. Geçtiğimiz sene kendime ek gelir sağlamak ve biz öğrencilerin en büyük sorunu olan, “Mezun olunca ne iş yapacağım?” sorusuna yanıt alabilmek için aylık bir dergide çalışmaya başladım.

Çalışmaya ilk başladığım zaman bana stajyer maaşı (asgari ücretin altındadır) ve yemek parası vereceklerini söylediler. Çalıştığım süre ve kendimi geliştirmem ile orantılı olarak bu ücreti arttıracaklarını ve üç ay içerisinde kadrolu olacağımı belirttiler. İşteki ilk ayım, işi öğrenmekle geçti. Bu esnada giriş çıkış saatlerim son derece normaldi.

Ben de hayatımda büyük bir karar alarak, bir sene okulumu dondurmaya ve bu işte çalışmaya karar verdim. Üstelik bana okula geri döndüğümde dışarıdan yazı yazabileceğimi ve bu sayede ek gelir elde edebileceğimi de belirtmişlerdi. Fakat neredeyse ilk ayımın sonunda giriş çıkış saatlerim belirsizleşmiş, hafta sonlarım kalmamış ve günde 14 saat çalışmaya başlamıştım. Bazen sabahlıyorduk ve bu süre 24 saat de olabiliyordu. Ayrıca, basın toplantılarına gitmek çalışmaktan sayılmıyordu ve orada geçirdiğimiz zaman ve emeğin karşılığını almamız gibi bir şey söz konusu olamazdı.

Üstelik basın dünyasında yaşanan maymunluklar, basın işçilerinin hayatlarında göremeyecekleri bir lükse şahit olmaları, bu sayede sınıf atlamaya çalışmaları, fakat yanısıra, asgari ücret ya da ona yakın rakamlarla çalışmaları büyük bir çelişkiydi. Kullandığımız, fakat asla bizim olmayan ileri teknolojideki ürünler, en lüks otellerde verilen yemekler basın işçilerini, patrondan yana hale getirmiş ve adeta gözlerini kör etmişti. Oysa bizler, bu yanılsamanın içinde, en ağır sömürü koşullarına tâbi işçilerdik.

İşe başlamamdan birkaç ay sonra ne zaman kadro veya zam gibi konular açılsa derginin krizden etkilendiğini, var olan kadroların boşaltıldığını ve işimiz olduğu için şükretmemiz gerektiği belirtiliyordu. Üstelik okulumu dondurmuş olmam onlara çok önemli bir koz veriyordu. Birkaç ay içinde derginin yarısından fazlasını ben yazıyordum ve şartlarım hâlâ değişmemişti. Hastalandığım zaman hastaneye bile gidebilmem mümkün değildi; çünkü sigortam yoktu. Bunu müdürlerime belirttiğim zaman, kriz zamanı daha ne istiyorsun anlamına gelen bir tavır takınıyorlardı.

Kısacası yaklaşık bir sene boyunca stajyer maaşı alarak ve bana iyilik yapılıyormuş gibi bir muamele görerek çalıştım. Fakat derginin neredeyse tümünde emeğim ve katkım bulunuyordu. Geçtiğimiz ay artık dayanamayacağımı belirterek işten ayrıldım ve şu an işsizim. Okulumun açılmasına ise yaklaşık altı ay var. Bu altı ay içerisinde başka bir iş arayacağım; fakat şimdi de, mezun olunca da iş bulabileceğimden pek emin değilim.

Yorumlar kapalıdır.