Venezüella’da bir işçi kıyımı daha!

Venezüella’da 12 Ocak’ta, işten atılan Mitsubishi işçileri, bu durumu kabullenmeyerek kararı protesto etmişler, ardından da fabrikayı işgal etmişlerdi. Ocak ayının sonunda, mücadelelerini büyük bir kararlılıkla sürdüren işçilere, Türkiye Newrozlarında yaşananları hatırlatan bir vahşilik ve gaddarlıkla saldıran polis, işgali sonlandırmaya çalışmış, bu sırada iki işçi, polis kurşunuyla katledilmiştir.

Oysa bu olayın yaşandığı eyalette, polisin silah taşıma hakkı bulunmuyor ve eyaletin valisi Chavez’e yakınlığıyla tanınan bir kişi. Yine, polisin işçilere saldırısı, Bölge yargıçlarının, fabrika işçileriyle yaptığı arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonlanmasının ardından gerçekleşiyor. Yani bu katliam, valinin açıkladığı gibi, “kendini bilmez” birkaç polisin gerçekleştirdiği bir eylem değil. Bizzat Venezüella devletinin kontrolü ve bilgisi dâhilinde gerçekleşen bir katliamla karşı karşıyayız.

Venezüella’da bu tip bir durumla ilk kez karşılaşmıyoruz. Örneğin, 28 Kasım’da da, bir fabrika direnişini örgütleyen üç Troçkist sendika önderi, sokak ortasında, paramiliter güçler tarafından katledilmişti ve üstelik yoldaşlarımızın katilleri, hâlen yargı önüne çıkarılabilmiş değil.

Neyse ki, polisin bu vahşi saldırısı, Mitsubishi işçilerinin direnişini kırmaya yetmedi, aksine; işçilerin kararlılığını daha da artırdı. Öte yandan, bu olay Venezüella işçi sınıfnda büyük bir tepki yarattı ve sınıf mücadeleci sendika ve partiler Mitsubishi işçileriyle dayanışma seferberlikleri düzenlediler. Ayrıca, bu ve buna benzer olaylar, “Sosyalizm Şampiyonu” Chavez’in, emekçi kitleler nezdinde itibarının giderek düşmesini de sağlamıştır. Bu durum da Venezüella’da, gerçekten işçiden ve emekçiden yana bir iktidar alternatifinin doğmasını körükleyecektir.

Yorumlar kapalıdır.