HİZMET – Kâr patrona, zarar hep işçiye

Merhaba ben hizmet sektöründe çalışıyorum. Çalıştığım şirket son 2 ay içinde 4 ihaleyi kaybetti ve tabi bunun faturası yine biz işçilere çıktı. Çünkü kaybedilen ihaleler sonucu, arkadaşlarımız ya işlerinden oldular ya da şirketin ihalesini almış olduğu diğer projelerde çalışmaya gönderildiler.

Diğer projelerde çalışmaya gönderilen arkadaşlarımız yeni çalışma alanlarına alışmaya çabalarken, idarenin oyunlarına maruz kaldılar. Bu arkadaşlarımızın çoğu kıdemli işçi idi ve idare kıdem tazminatını vermemek için yıldırma politikasıyla onların istifa etmesini sağlamaya çalıştı ve kısmen de başardı. Bunun sonucunda çoğu arkadaşımız 10 veya 20 gün çalışıp istifa ettiler ve tazminatlarını almadan işi terk ettiler.

Bu şirket aldığı ihalelerde, bizlerin çalışmasıyla büyüyüp kârına kâr katıyordu, şimdi ihaleyi kaybettiğinde ise kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Arkadaşlarımız çok zor durumdaydılar, ama bu durum idarenin umurunda bile değildi. Onlar patrona itaatlerini tekrar kanıtlamış olmanın mutluğunu yaşıyorlardı. Tabii bu anlayış ve davranış biçimi sadece bizim firmaya ait değil. Bu durum kâr amacı güden tüm işletmeler için geçerli bir kural.

Bu yaşanan ilk hak gaspı değil ve muhtemelen son da olmayacak. Yalnız bu şartlar altında biz işçilere düşen görev, bu tür koşullarda baskı altında tutulan arkadaşlarımıza destek olmak, işten çıkarılmalarına izin vermemek için elimizden geleni yapmak ve hiçbir hak gaspına sessiz kalmamaktır.

Tabii böylesi bir ortamın oluşması da kolay değil, ama bu birlikteliği yaratmak için elimizden geleni yaparak çalışmalıyız. Bunu başaramadığımız takdirde, anlattığım örnekte de yaşadığımız gibi kaybeden taraf hep biz olacağız.

Bir an önce gücümüzün farkına varmalı ve üretimden gelen gücümüzü kullanarak her türlü hak gaspına karşı tek yumruk olabilmeliyiz.

Yorumlar kapalıdır.