Ders-im’iz katliam!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kürt açılımı ile ilgili oturumda CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, “Dersim’de analar ağlamasın diyen oldu mu?” diyerek yapılan katliamı onayladı. Pekiyi, gerçekten Dersim’de ne olmuştu? Hatırlayalım:
1937-1938 Dersim direnişi devletin işgal ve dağıtma girişimine karşı bir savunma savaşı olarak patlak vermişti. Dersim’de yapılan katliamda katledilenlerin çoğu savunmasızdı. Bazı kaynaklara göre katledilenlerin sayısı 70 bine kadar ulaşıyordu ve çoğu çocuk, kadın ve yaşlıydı. Küçücük çocuklar süngülenmiş, ayaklarından tutulup kayalara çarpılarak hunharca öldürülmüşlerdi. Dünya tarihinde ender görülebilecek bir katliamdı bu…
O günleri yaşayan ve bugün hayatta olanlar katliamın etkisini hâlâ üzerlerinde taşıyorlar. Cesetlerin dağ gibi yığıldığı, Munzur’dan su değil kan aktığını söyleyen bu tanıklar,”katliamın boyutlarını anlatabilmek için kelimeler yetersiz. Bunu ancak yaşayan bilir” demekteler.
Atatürk Dersim katliamını bilmiyor muydu?
“Dersim Katliamı’ndan Atatürk’ün haberi yoktu” diyerek Atatürk’ü bu katliamdan soyutlayanlar gerçekleri örtmeye çalışıyorlar. Atatürk bu dönemde hasta değildi. 4 Mayıs 1937 günü Dersim’in kaderini belirleyen Bakanlar Kurulu Toplantısı’na Atatürk başkanlık etmişti. Atatürk bazı manevraları bizzat izlemiş, operasyonu harita başında takip etmişti. Çatışmalarda devlete yardım eden kişileri tanıyacak kadar olan biten hakkında dakika dakika malumat sahibiydi.
Atatürk o dönemde hasta yatağında değildi. Nitekim Seyit Rıza ve adamlarının asılmasının ardından Dersim’i bombaladığı için gazete manşetlerinde övgüler yağdırılan manevi kızı Sabiha Gökçen’i alarak Elazığ’a, Dersim’e gitti. Yani Atatürk’ün Dersim katliamından hem bilgisi vardı hem de devlet başkanı olarak sorumluluğu büyüktü.
“Analar ağlamasın dendi mi?”
Onur Öymen, Dersim isyanında “Analar ağlamasın dendi mi?” diyerek Dersim katliamındaki insanlık dışı uygulamaları bugün de onaylamaya devam ediyor. Sosyal demokrat CHP’liler de Öymen’in bu sözlerini ayakta alkışlıyor. Dersim’li olduğu bilinen Kemal Kılıçdaroğlu da buna seyirci kalanlar arasında. Kılıçdaroğlu’nun İstanbul belediye başkan adaylığı esnasında Alevi vatandaşlar bizdendir diyerek oy toplamaya çalışmasının üzerinden de çok zaman geçmedi…
Dolayısıyla CHP’nin bu tutumuna Aleviler çok içerlemiş durumda. Fakat neden şaşırıyorlar, anlayabilmek zor. CHP zihniyeti sadece bugün değil geçmiş dönemlerde de katliamcı, soykırımcı zihniyetini birçok kez sergiledi. Örneğin; Çorum, Maraş, Sivas ve Gazi katliamları olduğu dönemde CHP iktidardaydı. Tepkilerin ardından, Kılıçdaroğlu da Dersim’de, “Öymen gerekeni, yapmalıdır” dedi. Öymen ise “Ben gerekeni yaptım. Atatürk’ü savunmak suç mu?” diyerek söylediklerinin dil sürçmesi olmadığını itiraf etmiş oldu.
Yaşadıklarımız bize şunu gösteriyor; kafatasçılar kendilerini demokrat gibi göstererek bizleri kandırmaya çalışıyor ve utanmadan insanların katledilmesini normal, doğal sayabiliyor. CHP’nin bu tavrını Dersimliler CHP’den istifa ederek protesto ettiler. CHP ve onun zihniyeti tarihin çöplüğündeki yerini çoktan almıştır.
Yazan: Kemal Boran (29 Kasım 2009)
Yorumlar kapalıdır.