Sağlık bir insan hakkıdır!

Aile Hekimliği 1 Kasım’dan itibaren İstanbul’da ve bu yılın sonunda da tüm ülke genelinde uygulamaya konulacak.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ 18 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında aile hekimliğini sağlık ocaklarının geliştirilmiş şekli olarak niteliyor, hekim başına 3500 hasta düşeceğini, hastanın hekimden memnun kalmadığı durumda başka hekim talep edebileceğini söylüyor. Sağlığın bir insan hakkı olduğunu ve alınıp satılamayacağını vurguluyor. Ayrıca vatandaşın sağlık hakkını öncelikle kamudan alması gerektiğinin altını çiziyor.

Hakikatler ise söylenilenlerden çok farklı! Bir insan hakkı olduğu söylenilen sağlık hizmetine ulaşabilmek için vergi, prim yetmiyor katkı ve katılım payı da ödüyoruz. Oysaki sağlık hizmeti genel bütçeden karşılanabilir. Son bir yılda katkı katılım payı uygulamasıyla hükümetin sağlık harcamaları yüzde 30 düştü. Bu da 1,1 milyar lira demek. Maliye verilerine göre sadece para cezalarında yüzde 27,4 lük bir artış oldu. Maliyenin bir diğer tespitine göre ise bu yıl ilk altı aylık dönemde her gün ortalama 547,9 milyar lira vergi ödedik. Sigorta primlerimiz de cabası. Yine bu yılın ilk altı ayında çalışanlardan ortalama 32 milyon, yeşil kartlılardan yaklaşık 297 bin lira katılım payı alındı. Bunca ödemeye rağmen hakkımız olan sağlık hizmetine ulaşabiliyor muyuz?

Hükümet uyguladığı sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık hizmetlerinin desantralizasyonunu (sağlık hizmetinin toplumun ihtiyaçlarına göre, toplumun genelini kapsayacak biçimde tek merkezden örgütlenmemesi) sağlık kurumlarının işletmeleştirilmesini hedefliyor. Son tahlilde ise sağlığı tamamen özel sektörün eline bırakarak Sağlık Bakanlığı’na yaptırım gücüne sahip değil gözlemci görüş bildiren bir konum öngörmektedir. Bu programın bir ayağı olan aile hekimliği bize neler getiriyor?

• Sağlık ocakları ekip çalışmasına dayalı, koruyucu önleyici sağlık hizmetlerini veren (aşılama, genel sağlık taramaları, veremle savaş, ana-çocuk-gebe takibi vs.) birinci basamak sağlık hizmeti veren kuruluşlardır.

• Hükümet sağlık ocaklarını kaldırıp yerine bir sözleşmeli hekim koymak istiyor. Tek başına hekimin hasta bakması hem de bunları yapması olası değil.

• Sağlık ocaklarının binaları ise aile hekimlerine kiralanacak.

• Aile hekimi teçhizatını hemşiresini kendi imkânlarıyla sağlayacak.

• Hekimle her yıl sözleşme yapılacak, hekim 2000 hastanın altına düşerse sözleşmesi feshedilecek.

• Yüzde 15’ten fazla hasta sevk ederse hekimin maaşından kesinti yapılacak.

• Sağlık ocaklarından sigortası olan olmayan herkes yararlanabilirken aile hekimliği yine sigortası olan, üstüne cebinden katkı yapabileni kapsayacak.

Yazan: A. Ela Toprak, 24 Temmuz 2010

Yorumlar kapalıdır.