Yetmez, haftada 8 gün çalışılsın!
Türkiye adına Ali Babacan’ın da katıldığı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) toplantısında dile getirilen Türkiye’nin sözde ekonomik büyümesinden övgülerle bahseden medya, aynı toplantıda sunulan 2011 raporunu “talihsiz” bir biçimde gözden kaçırmışa benziyor. 40 üye ülke arasında yapılan araştırmaya göre;
- Türkiye haftada 45 saat ile en fazla mesai yapan ülke, Avrupa ortalaması ise 35 saat
- Türkiye, 15-64 yaş arasında çalışan nüfus oranı yüzde 44,3 ile en düşük ülke
- Türkiye’de kadınların sadece yüzde 24,2’si çalışıyor
- Türkiye’de işe gitmek için harcanan vakit ortalama 40 dakika, üye ülkeler arasında en çok vakit harcayan üçüncü ülkeyiz
- Türkiye’de her 2 çalışandan 1’i işinden memnun değil, Almanya’da ise bu oran 10’da 1
Bu acı raporun tartışılmasını bir yana bırakın, Enerji Bakanı geçtiğimiz hafta mesai başlangıcının saat 6’ya çekilmesi ve cumartesi günleri de çalışılması için önerilerinin olduğunu açıkladı. Seçim çalışmaları sırasında hükümet 45 saat olan haftalık mesai süresini 3-4 saat kısaltacağını öne sürmüştü. Çalışma saatlerinin azaltılmasını bir yana bırakın, esnek çalışmayla nefes alacak zaman bırakmayan Hükümet, öyle görünüyor ki emekçilere dönük saldırılarını arttırarak sürdürecek, son yapılan zamlar ve kıdem tazminatının kaldırılmasına dönük girişimler bunun en açık kanıtıdır.
Enerji Bakanı’nın açıklamalarına şaşırtıcı olmayan bir destek de patronlardan geldi. Ali Ağaoğlu, “Bir patron olarak cumartesi değil, pazar günleri de çalışılsın isterim” dedi. Nazif Zorlu ise, “Sonuna kadar destekliyorum, Türkiye’nin daha çok çalışan ülke olması lazım, bakınız Amerika bu kadar çok tatil yapıyor mu?” diyerek öneriye desteğini sundular. Burjuvazi daha çok kâr uğruna kendi isteklerini Hükümet’i kullanarak yaptırırken, patronlar işçinin yaşam koşullarını, sosyal güvencesini ya da işe gidip gelirken kaybettiği zamanı düşünmüyor bile. Onların tek kaygıları şu: “Ben bu işçinin neresini sıkarsam biraz daha suyu çıkar?”
Yorumlar kapalıdır.