Chirino kampanyasına uluslararası destek

Venezuela başkanlık seçimlerinde, Chavez’in ve sağın adayı karşısında işçi sınıfının politik bağımsızlığını ve gerçek sosyalizmi temsil eden işçi aday Chirino’nun seçim kampanyası, yalnızca Venezuela ölçeğinde değil, dünya solunda da önemli bir yankı yarattı.

Chirino’yu desteklemek için başlatılan imza kampanyasına dünyanın dört bir tarafından sendikal liderler, aydınlar ve siyasi partiler tarafından destek verildi. Kampanyaya en anlamlı destek ise, Chavez’in katliamcı Esad rejimini desteklediği bir dönemde, Esad rejimine karşı mücadele eden Suriye Devrimci Sol Akım’ından geldi. Zira, “antiemperyalist ve sosyalist” olduğu gerekçesiyle Chavez Esad’ı desteklerken, Chirino koşulsuz bir biçimde Suriye devriminin yanında yer almaktaydı.

Öte yandan, çeşitli ülkelerde Venezuela’daki sınıf mücadelesinin durumunu analiz eden ve Chirino kampanyasını tanıtan etkinlikler düzenlendi. Bu çerçevede, İşçi Cephesi olarak biz de, 30 Eylül Pazar günü İstanbul’daki Enternasyonal Yayıncılık büromuzda bir toplantı düzenledik.

Etkinliğimiz, Chirino’nun toplantımıza gönderdiği video-mesajın izlenmesiyle başladı. Ardından, İC adına yapılan sunumda öncelikle, 1989 Caracazo ayaklanmasından itibaren Venezuela’da yükselen sınıf mücadelesi; burjuvazinin içine girdiği ekonomik ve politik kriz ve devrimci bir önderliğin eksikliği koşullarında, Chavez’in iktidara gelişinin nesnel temelleri ele alındı. Chavez’in burjuva ulusalcı programı ve karşıdevrimci içeriği somut örneklerle ortaya kondu. 14 yıllık Chavez iktidarının emekçi kitlelerde yarattığı hayal kırıklığının ardından sağın yeniden yeniden yükselişi ve böylesi bir durumda, iki burjuva aday karşısında, işçi aday Chirino kampanyasının önemi vurgulandı. Etkinlik, sunumun ardından, katılımcıların soruları ve katkılarıyla sona erdi.

7 Ekim’de gerçekleşen başkanlık seçimlerinde ise, Chavez oyların yaklaşık yüzde 55’ini kazanarak iktidarını 6 yıl daha uzatmış oldu. Sağın adayı Capriles ve Chavez arasında böylesine kutuplaşmış bir seçimlerde, Chirino’nun oy oranı (%0.03) oldukça mütevazi bir düzeyde kaldı. Fakat Chirino kampanyasının önemi alacağı oy oranından değil, temsil ettiği programdan ve bu program etrafında örülen devrimci partinin inşasına katkı sunacak olmasından gelmekteydi. Bu bağlamda, Venezuela’da petrolün yüzde yüz kamulaştırılmasını, sendikalar ve işçi hareketi üzerindeki baskılar karşısında sendikal bağımsızlığı ve işçi demokrasisini savunan, dış borçların ödenmesini reddeden kampanyasıyla Chirino ve Özgürlük ve Sosyalizm Partisi, yalnızca Venezuela düzeyinde sosyalizmin gerçek bayrağını temsil etmekle kalmadılar; proleter enternasyonalizmi temelinde gerçek bir uluslararası devrimci kutubun inşası yolunda, dünya solunda bir referans konumunda olan ve Stalinizm’in yeni bir türevi olan Chavezciliğe karşı verilmesi gereken ideolojik ve politik mücadeleye önemli bir katkı sağladılar. Seçimlerden çıkan öncelikli sonuç, Chavez’in temsil ettiği sahte sosyalizm karşısında, Venezuela’da ve tüm dünyada sosyalizmin gerçek değerlerini temsil eden uluslararası bir devrimci kutubun inşa sürecinin, önümüzdeki dönemde güçlenerek devam edeceğidir.

Yorumlar kapalıdır.