Yasaksız, barajsız, herkes için sendika hakkı!

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası uygulanırsa işçilerin yüzde 80’i sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkını hiçbir şekilde kullanamayacak; toplu sözleşme yapma hakkına sahip sendikaların yüzde 60’ı yeni yasayla bu hakkını kaybedecek

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı 18 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Bu yasayla AKP hükümeti bir kez daha kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alarak ama kaşığı gösterip kepçeyi saklayarak göz boyamaya çalıştı. Bu yasa, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez yasasıdır. Bu yasa, minareyi çalan kılıfını hazırlar yasasıdır. Hatırlanacağı üzere 12 Eylül halk oylaması da birden fazla sendikaya üye olma hakkı vaat ediyordu. Yaşananlar tam tersidir. Sendikalaşma girişiminin karşılığı işten atmadır. Direnen, hakkını arayan işçinin aldığı cevap çoğu kere patronun adamlarının saldırısı ve daima polis baskısıdır. Sendikalaşma hakkı kâğıt üzerinde kalmakta, pratikte patron hükümet işbirliğiyle geçersiz kılınmaktadır.

Bu anlamda yeni yasada işkolu barajının yüzde 10’dan yüzde 3’e düşürülmesi bir aldatmacadan ibarettir. Çünkü Hükümet işkolu sayısını 28’den 20’ye düşürerek barajı fiilen yükseltmekte ve “yüzde 3” bu şekilde bir aldatmacaya dönüşmektedir. Uygulamada sendikalaşma hakkı türlü bahane ve baskılarla engellenmektedir. Hükümet yeni yasada 30 ve altı çalışanı olan işyerlerindeki işçileri sendikal güvenceden mahrum ederek bu bahane ve baskıya hukuki kılıf sağlamaktadır.

Çalışma Bakanı sendikalı olabilecek çalışan sayısını 5,4 milyon değil 11,1 milyon olarak açıklamıştır. İşkolu sayısı, barajı ve çalışan sınırı engelleriyle işçilerin yüzde 80’i sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkını hiçbir şekilde kullanamayacaktır. Gerçek sendikalı sayısının 3,2 milyon değil 937 bin olduğunu söyleyen Çalışma Bakanı’nın amacı açıkladığı rakamlara göre yüzde 8,4 olan sendikalılık oranını daha da azaltmaktır.

2821 ve 2822 sayılı kanunların yerini alacak yasa hiçbir şekilde işçilerin haklarını geliştirme kaygısı taşımamaktadır. Sendika, toplu sözleşme ve grev hakkıdır. Sendika, patron ve hükümetten bağımsız hakkını arayabilmektir. Oysa yeni yasa sendikaları toplu sözleşme yapamaz hale getirmektedir. Toplu sözleşme yapma hakkına sahip sendikaların yüzde 60’ı yeni yasayla bu hakkını kaybedecektir. Bir yasaklar ve sınırlamalar metni olan yeni yasa bu nedenle bir göz boyamadan ibarettir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “bu yasa ile çalışma hayatı önündeki çok önemli engellerden biri daha kalktı” derken kastettiği budur. Önünden engel kalkan işçiler değil, patronlar ve AKP hükümetidir.

Kuşkusuz hiçbir burjuva hükümet kendi elleriyle işçi sendikalarını güçlendirmez. Hiçbir patron işçi sendikalarının güçlü olmasını istemez. Bu nedenle, “şu sendika mücadeleci değil, kararlı bir şekilde işçilerinin hakkını korumuyor” diye eleştiri yapan bir hükümet ya da patron görmeyiz. Tersine THY’de grev yasağı sırasında Hava-İş sendikasına yaptıkları gibi türlü karalama kampanyaları tertiplediklerini görürüz. Ortalığa her fırsatta şüphe tohumları serperler. İşçileri sendikalarına karşı kışkırtmak, soğutmak ve uzaklaştırmak isterler. Asıl niyetleri tek tek sendikacıları yıpratmak değil, onların üzerinden sendikaların birer mücadele örgütü olarak işçi sınıfından yana kararlı ve devrimci bir tutum takınmasını engellemektir.

Kuşkusuz sendikal bürokrasinin uzlaşmacı hatta işbirlikçi tutumları da bir gerçektir. Lakin sendikal bürokrasi ve sendika iki ayrı olgudur. Bürokrasiyi ve sendikayı bir ve aynı şey ilan etmek sendikaların sınıf mücadelesi açısından işlevini tamamladığını söylemektir. Bu iddia gerçeklerle uyuşmamaktadır. Sendikaların zamanının geçtiği, miadını doldurduğu doğru değildir. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde sendikalar sınıf mücadelesi açısından daha da büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle AKP hükümeti işçi sınıfını ve örgütlerini bastırmaya ve denetim altına almaya dönük yasal ve pratik müdahalelerini sürdürmektedir. Bu nedenle yasaksız, barajsız, herkes için sendika hakkı mücadelesi işçi sınıfı hareketinin temel politikalarından biridir, olmalıdır.

Yorumlar kapalıdır.