8 Mart 2013 Kadın Mitingi’nden: Neden daha fazla kadın dayanışmasına ihtiyacımız var?

Hikayemiz kadın işçilerin daha iyi koşullarda çalışmak, 8 saatlik iş günü, eşit işe eşit ücret mücadeleleriyle başlar.8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi, yaşamlarıyla ödedikleri bir tarihtir.” diyerek başladık, 8 Mart’la ne derdimiz olduğunu anlatmaya. 1857’den aldık cümlelerimizi; yüzyıllar önce başlayan mücadelemizin tarihinden bahsetmek için. Mirabel Kardeşler’den başladık, anlattık, Ayşe Paşalı’lara kadar geldik; yüzyıllardır cinsimize uygulanan erkeğin, devletin zulmünü gösterebilmek için.

Salonlarda etkinliklerle, duvarlara afişlerle, ilanlarla, sohbetlerle bu yıl da 8 Mart’ta birlikte yürümenin, beraber sokaklara çıkmanın önemini anlattık biribirimize dilimiz döndüğünce. Bu yıl da bütün çamaşırları biz yıkadık dedik, eve biz baktık, çocuklara, hastalara, peki ya bize ne kaldı?”diye sorduk. ‘Ev işleri, ucuz çalışma kaderimiz olamaz’ dedik, Kadıköy’ün yolunu tuttuk. Dertlerimiz ortak, yaşadıklarımız benzer, haklarımızı istiyoruz diyerek bir pazar günü tüm kızkardeşlerimizle buluştuk. Maalesef bazılarımız gelemediler; kimi babası izin vermediği için, kimi evde kalıp çocuğa bakmak ya da ev işlerini ‘halletmek’ üzerine kaldığı için gelemediler. Böylece erkek egemenlik hayatımızın büyük bir bölümünü ipotek altına almışken, kimilerimizi alanlara çıkmaktan da alıkoydu. Gelebilenlerimizle avazımız çıktığı kadar bağırdık. Niye? Erkek şiddeti son bulsun diye, güvenceli çalışmak istiyoruz diye… Ne hayatımız ne emeğimiz bu kadar ucuz olduğu için seslerimiz kısılana kadar bağırdık. Birarada olmanın verdiği coşkuyla halaylar çektik, dansettik.

Ancak, Kadıköy’de bugün tek bağıran biz değildik, belki en az bizim kadar kalabalık bir ‘taraftar’ güruhu da vardı. Ama bir farkla, biz polisin güvenlik çemberi içinde eylemimizi sürdürürken onlar her yerdeydiler, kah kaldırımda oturup nara atıyorlar, kah boğa heykelinin üzerine çıkıp poz veriyorlardı. Nihayetinde, bizlerin eylemi son buldu, tekrar görüşmek için vedalaştık, bir dahaki sefere daha kalabalık olmak dileğiyle birbirimizden ayrıldık. Yorgunluğumuzu atamadan daha polisin bizi çevirdiği tel kafesten ayrılırken faşist Bursaspor taraftarlarının Kürt kadınlara saldırdığı haberini duyduk. Bir arada olmanın neşesi yüzümüzde asılı kaldı, yutkunamadık. Faşist taraftarların “Kahrolsun PKK” naralarıyla ona yakın kadını yaraladıklarını buna rağmen polisin bu güruha hiç bir şey yapmadığını işittik. 8 Mart’ta dahi kimliğimize, bedenimize dönük saldırılar kesilmedi. Birlikteyken ne kadar güçlü, yalnızken ne kadar da çaresiziz. Öfkeliyiz.

Bu faşist saldırıyı ve polisin tavrını kınamak, sorumluların derhal yargılanması için tüm kadınlarla yarın tekrar toplanıyoruz!

Tarih: 11 Mart

Saat: 19.00

Yer: Kadıköy Boğa Heykeli önü

Yorumlar kapalıdır.