Fransa’nın güneyinde, Sivens Ormanı’nın büyük bir kısmının ve içindeki yaklaşık 100 tür hayvanın yok oluşuna sebep olacak baraj projesi, ülkede iki haftadır büyük eylemlere sebep oluyor. Baraj projesi, CACG isimli bir şirkete ait ve bölgedeki tarım işçilerinin ve küçük bağımsız işletmelerin suya ulaşımını büyük oranda engelliyor. Proje asıl olarak büyük şirketlere su satımından gelir elde etme amacında. Bunun yanı sıra projenin çevreye verdiği-verebileceği zararı araştırmaktan ve projenin başlatılma kararının alınmasından sorumlu olan kurulda bulunan 3 kişi, aynı zamanda CACG şirketinin de yönetim kurulunda.
Projeye karşı 2001 yılında başlatılan hukuki süreçten herhangi bir sonuç çıkmadığından eylemler yıllardır direniş kampı olarak sürüyor. Fransız hükümeti kâr getireceğini düşündüğü birçok kamu alanını ZAD (Zone d’Amenagement Différé – Farklı Planlama Bölgesi) adı altında şirketlerin yatırım ve projelerine açıyor. Sivens Ormanı da bu bölgelerden biri, ancak eylemciler (ZAD ismini Savunulacak Alan’a çevirerek) doğal alanların tahribatını engellemek için mücadele veriyor. Bölgedeki eylemlerin özneleri, başta benzer bir projeye ( havaalanı projesi) karşı büyük mücadele vermiş olduğundan Nantes bölgesinden destek alarak büyüdüğü için Ağustos ayında bölgede olağanüstü hâl ilan edildi. Yıllardır devam eden her direniş kampını ağır müdahalelerle bastırmaya çalışan polis şiddeti giderek arttı. Öyle ki yaklaşık iki hafta önce, bölgedeki eylemlerde 21 yaşındaki ZAD aktivisti Rémi Fraisse polis tarafından öldürüldü. Bunun üzerine eylemler Fransa geneline yayıldı. Birçok yerde Rémi Fraisse’in polis tarafından öldürülüşünü protesto eden, bunun bir kaza olmadığını farkında olan insanlar sokaklara döküldü.
Özellikle Nantes ve Rémi Fraisse’in öğrenci olduğu Toulouse şehrinde geçtiğimiz cumartesi büyük eylemler yaşandı, yaklaşık 40 gözaltı oldu ve hem eylemcilerden hem de polislerden yaralılar var. Aynı zamanda üniversiteler arası eylem birliği kurmak, grev planlaması ve yönetimi yapmak adına öğrenci sendikalarının da dahil olduğu çalışmalar yürütülüyor. Örneğin 6 Kasım’da Toulouse-2 Le Mirail üniversitesinde 700 kişinin katılımıyla gerçekleşen bir genel toplantıda, önümüzdeki hafta Perşembe günü, Rémi Fraisse cinayetini ve Sivens Baraj Projesini protesto etmek amaçlı, okul işgali kararı alındı. Paris’te de eylemler sürerken, 28 lise öğrenciler tarafından işgal edildi. Aynı zamanda Brest, Lyon, Marseille ve Dijon şehirlerinde de protestolar gerçekleştirildi.
Ülke genelinde polis müdahaleleri giderek sertleşirken, beklendiği üzere yetkililer tüm güçleriyle, hızla yayılan ve büyüyen öfkeyi ve eylemleri kriminalize etmeye çalıştı. Onlar Rémi Fraisse’in ölümünün bir kaza, bir dram olduğunu iddia ederken; bunun bir politik cinayet ve bir gözdağı olduğunun farkında olan insanlar olayı çarpıtmakla, halkı provoke etmekle suçlandı.
2001 yılından beri devam eden sürece oldukça aşinayız. Patron- devlet işbirliğini, projeyi ve patronlara getireceği kârı riske eden herhangi bir eylemlilik durumunda polise verilen sınırsız yetkiyi, insanın hayatının para karşında ne kadar çabuk değersizleştirildiğini, yandaş medyanın bu cinayete ve bu rant hırsına sessiz kalamayan insanları ne kadar hızlı kriminalize etme çalışmalarına giriştiğini daha önce Gezi eylemlerinde de yaşadık. Meselenin asla 3-5 ağaç olmadığı ama hızla tüm yaşamımızın, sayılı insanların eline geçecek kar için sömürülmesine ve bunun son derece sürekli ve örgütlü bir şekilde gerçekleştirilmesine duyulan büyük bir öfkeye dönüştüğünü her yerde görmek mümkün.
Fransa’da olanlar da bunun bir kanıtı. Ülkenin içinde bulunduğu politik ve ekonomik kriz, her sektörde görünen bütçe kısıntıları, eğitim ve sağlık sistemindeki sorunlar, birbiri ardına gelen grevler, kâr amaçlı kontrolsüz bir şekilde satışa çıkarılan ve talan edilen kamusal alanlar, şiddeti her seferinde daha da artan polis saldırıları, göçmen karşıtı politikalar; Avrupa’da demokrasi, ifade-gösteri özgürlüğü ve sosyal devlet anlayışının birer yanılsama olduğunu tekrar kanıtlıyor.
ZAD aktivistlerinin ve Fransa genelinde, patron-devlet işbirliğince uygulanan kapitalist talan ve şiddet politikalarına karşı verilen haklı mücadelelerin yanındayız!
Rémi fraisse’in katili tutuklansın!
Sivens Baraj Projesi’ne hayır!
Yorumlar kapalıdır.