Eğitimde krizin son halkası: TEOG

MEB tarafından geçen yıl uygulanmaya başlayan Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavının ikincisi gerçekleştirildi. Sonuçları açıklanan sınavla birlikte hükümetin 13 yıl boyunca uyguladığı liselere giriş sınavlarının bilançosunun alınması gerekiyor. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkili isimleri bu sınavla ilgili hedeflerin gerçekleştirildiğini söylese de işin iç yüzü farklı olguları gösteriyor. Sürekli değiştirilen sistemler, iptal edilen sorular, sınav döneminde yürütmeyi durdurma kararlarından doğan belirsizlik, tercihlerde yaşanan skandallar TEOG sınavının öğrencilere bıraktığı enkaz niteliğinde bir miras oldu.

13 yıllık siyasi iktidarı boyunca AKP hükümeti sınav sistemlerini değiştirmede bir rekora imza attı diyebiliriz. 2000’li yıllarda liselere giriş sınavı (LGS) uygulanırken AKP’nin iktidara gelmesiyle beraber 2004’ten itibaren Orta Öğretim Kurumları seçme ve yerleştirme sınavına (OKS) geçildi ancak bu sistem sadece 4 yıl sürdü ve 2008′de terk edildi. Daha sonra ilköğretim 6, 7 ve 8’inci sınıflara uygulanmak üzere Seviye Belirleme Sınavları (SBS) gerçekleştirildi. Bu sınavlar sadece 6 ve 7. sınıflara uygulanabildi. Ertesi yıl ise sadece 8. sınıflara uygulandı. Son olarak uygulanan TEOG sınavıyla birlikte 6 temel ders için 8’inci sınıfta öğretmen tarafından dönemsel yapılan sınavlardan biri merkezi olarak gerçekleştirilecek.

Sınav sisteminde yaşanan bu değişikliklerden sonra eğitim sistemi yıllar boyunca daha da geriye gitti. Öncelikle sınav sisteminde yaşanan bu gelişmeler öze dair değişiklikler değil tamamen şekilde yapılan değişiklikler olarak kaldı. Zaten eğitimin yaşadığı temel sorun da burada ortaya çıkıyor. Eğitim yıllar boyunca bilimsel içerikten yoksun ezberci yapısını korudu ve var olan hükümetin ideolojisini benimsetmek için kullanılan bir alana dönüştü. Dahası yaşanan neoliberal dönüşümler doğrultusunda okullar para kazanma arzusu içinde olan patronların ve hükümetin çeşitli saldırılarına maruz kaldı. Bunları görmeyip eğitimin niteliğini sadece sınav sistemini sirkülasyona uğratarak yükselteceğini sanan AKP hükümeti koca bir hüsrana uğradı.

Bu kadar değişiklikten sonra son iki yıldır uygulanan (uygulanmaya çalışılan) sınavın şifresi ise iptal kelimesi oldu. Geçtiğimiz yıl 28-29 Kasım’da yapılan sınavda 4 soru iptal edilmişti. Bu yıl yapılan sınavda bir tane İngilizce sorusu iptal edildi. Bu dönem boyunca yaşanan hukuki sürecin uzunluğu ve belirsizliğinden dolayı öğrenciler mağdur edilmişti. Tabi Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki geçmişi bir hayli sıkıntılı görünüyor. Yaşanan kopya skandalları, şifre krizleri öğrencilerin ve velilerin bu konuda sınav sistemine olan güveninde ciddi gedikler açıyor.

Son olarak TEOG sınavı sonrası yapılan tercihler kısmına değinmek gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’yla bütünleşen skandallar silsilesi tercihler kısmında da devam ediyor. Geçen yıl birçok öğrenci tercih etmediği halde İmam Hatip okullarına veya evlerinden kilometrelerce uzak okullara yerleştirildi. Milli Eğitim bakanlığı bu tür sorunları engellemek amacıyla “zorunlu açık liseye yerleştirme” uygulaması getirdi. Geçen yıldan pek de farkı olmayan bu uygulama ile öğrencilerin tercih etmediği halde kendisini tercih döneminin sonunda herhangi bir açık liseye kayıtlı bulması kuvvetle muhtemel gözüküyor.

Yorumlar kapalıdır.