Obama’nın seyahatinin nedenleri

Bu metin, UIT-CI’nin (İşçilerin Uluslararası Birliği – Dördüncü Enternasyonal) Arjantin seksiyonu Sosyalist Sol’un haftalık yayın organı El Socialista’da yayınlanmıştır.

Pek çok kişi, Obama’nın neden 24 Mart’ta, ABD tarafından desteklenen soykırımcı darbenin 40. yılında Arjantin’e gittiğini merak ediyor. Obama, Arjantin seyahati sırasında protesto edilmeyi ve orada hoş karşılanmamayı dert etmiyor; çünkü bu seyahat, Latin Amerika’ya yönelik biri Küba diğeri Arjantin olmak üzere iki ayaklı politik operasyonun bir parçasıdır. Buenos Aires’e seyahat etmesinin nedeni çok açık. Obama, gerici ve Amerikan yanlısı yeni Mauricio Macri hükümetine destek vermek istiyor. Bu seyahat, ABD ile Macri hükümetinin, dış borçların ödenmesinin sürdürülmesi ve işçi sınıfı karşısında çokuluslu finans kapitale arka çıkılması konularında müteffik olacaklarının teyit edilmesi anlamına geliyor.

Arjantin seyahatinin anlamı çok açık ve daha fazla açıklamaya gerek yok. Peki, Küba seyahatinin nedenleri neler? Bu soru, yalnızca iki cümleyle yanıtlanamaz. Daha uzun bir açıklama gerekir; çünkü tarihsel yolculuğun arkaplanında, Raul Castro önderliğinde Küba’nın, kapitalizm restorasyonu sürecinde maalesef ilerlemeyi sürdürmesi yatıyor. Obama, bu “Küba” kapitalizmini desteklemek ve adadaki Amerikan yatırımlarını arttırmak için Küba’ya gidiyor.

Bu tanımlama, Küba’yı, sosyalizm mücadelesi için bir röper noktası olarak görmüş olan birçok antiemperyalist, solcu işçi ve genci etkileyebilir ve onları rahatsız edebilir.

Gerçek şu ki, Küba Komünist Partisi (KKP) ve onun önderleri Fidel ve Raul Castro, 20 yılı aşkın bir süredir ülke ekonomisini yabancı yatırımlara açıyor ve bir ortak girişim sistemini yerleştiriyordu. Böylece, Çin’in açtığı kapitalizmin restorasyonu yolunu takip ettiler. Tabi ki, Küba önderliği, sosyalizmi “zengin ve sürdürülebilir” kılmak için onu güncellediklerini savunarak bu gerçeği gizliyor. Çin’deki diktatörlüğün komünist önderleri de, halkını çokuluslu şirketler yararına sömürdükleri halde aynı şeyi söylüyorlar. Bu sosyalizm değildir.

Küba gerçeği, Raul Castro’nun ve KKP’nin yalanlarını ortaya çıkarıyor. Halihazırda yıllardır Küba’da, Kanadalı ve Avrupalı çokuluslu şirket ve yatırımcılar bulunuyordu. Örneğin otelcilik sektöründe halihazırda Melia, Barcelo, Iberostar, Accor gibi pek çok yabancı yatırımcı bulunuyor. Nikel sektöründe, Kanada uyruklu bir çokuluslu şirket olan Sherritt, 1992’den beri faaliyet gösteriyor. Tütün sektöründe, İspanyol Altadis şirketiyle bir ortak girişim oluşturan İngiliz Habanos A.Ş bulunuyor. Rom markası olan Havana Club, Fransız Pernod Richard şirketiyle (Chivas Regal viski markasının sahibi) ilişkilendiriliyor.

Gerçeğin öteki yüzü, dünyanın en ucuz iş gücü olan, 15 ila 20 dolar arasında ücretler alan Kübalı işçilerin durumudur. Grev ve gösterilerin yasak olduğu bu ülkede, sendikalar devletin denetiminde ve ülke tek parti rejimiyle yönetiliyor.

Obama ile Raul Castro arasındaki anlaşma, Amerikan girişimci ve yatırımcılara olan ihtiyacı sonlandırmayı hedefliyor. Obama’nın bu anlaşmaya bel bağlamasının ve geri kalan ambargolara son vermeyi istemesinin nedeni bu. Anlaşmanın bir diğer parçası, Küba’nın Nisan 2014’de kabul ettiği ve %100 yabancı sermayeli şirketlerin ülkeye yerleşmesine ve 1959’da devriminin ardından ülkeden göç etmiş olan Kübalı gerçek ve tüzel kişilerin adada yeniden iş yapmasına izin veren yeni yatırım yasasıdır.

Bunun sonucunda, Küba’da 1959 devriminden beri ilk kez, bir Amerikan traktör fabrikası, bir devlet ortaklığı ya da ortak girişim vs. olmaksızın, özel şirketlerin doğrudan kurulması için hazırladıkları bir serbest bölge olan Mariel limanında kurulacak. (daha çok veri için bknz Clarin gazetesi, Arjantin, 16 Şubat 2016). Bir diğer yenilik ise, ABD ile Küba arasında gerçekleştirilecek olan günde 30 uçuş. Bu uçuşlar, yalnızca ABD havayolu şirketlerince 20’si Havana’ya, 10’u ise diğer kentlere yapılacak.

“Wall Street Journal’in dünkü haberine göre, AT&T adlı Amerikan telefon şirketi, Starwood ve Mariott otel zincirleri, pek yakında Küba ile ilgili ticari anlaşmalarını açıklayacaklar. ‘ABD hükümetinin Mariott zincirlerinin Küba’da otel açmasına yeşil ışık yakacağı konusunda iyimseriz, dedi Mariott sözcüsü Tom Marder ve otel zincirinin başkanı Arne Sorenson’un 20-22 Mart’ta Küba’ya gideceğini doğruladı” (Pagina 12 gazetesi, Arjantin, 12 Mart 2016).

Bazı Amerikan şirketleri, adada zaten faaliyet gösteriyorlar. Western Union’un yıllardır 220 mağazası bulunuyor; Airbnb turistlere özel daire ve evleri kiralıyor; telefon şirketi IDT ve hücresel ağ şirketleri Sprint ile Verizon Wireless adada halihazırda hizmet sunuyorlar. Obama’nın ziyareti, Küba’daki bu girişimlerin konumlarının sağlamlaştırılmasını amaçlıyor.

Amerikan’ın 1960’lı yıllarda koymuş olduğu ambargolardan geriye, yalnızca birkaçının kalmış olmasına rağmen, Küba halkının, ambargonun tamamen kaldırılması ve Guantanamo’daki üssün geri verilmesi biçimindeki tarihsel taleplerini desteklemeyi sürdürüyoruz.

Obama’nın Arjantin’deki varlığını reddettiğimiz gibi, Küba’daki varlığının Küba halkının hayrına olmadığını da söylüyoruz. Raul Castro’nun desteklediği çokuluslu şirketler, yabancı yatırımlar ve kapitalizmin restorasyonuyla hiçbir ilerleme kaydedilemeyecektir. Küba’da önümüzde duran görev, insanca bir ücret, protesto hakkı, tek parti rejiminin sona ermesi için mücadele ve sosyalist devrimin kazanımlarının geri alınmasıdır.

 

Çeviren: Ali Kemal

Yorumlar kapalıdır.