Ampul patladı diye ev mi değiştirilir? Tabii ki ampul değişecek!

Övünecek konularımız azaldıkça dövünecek konularımız hızla artıyor. Türkiye’de övünmeyle dövünme arasındaki bu ters yönlü hareketin her birine aylık gazetemizin sayılarında yetişmemiz zaten mümkün değil! Lakin kötülük mantar gibi her yandan fışkırdığı için çok da bir şey kaçırmış olmuyoruz. Biri bitmeden diğeri başladığı için örnekler değişse de ana tema değişmiyor. Kısacası bu memlekette kötü olan şeyleri yazmak dünyanın en kolay şeyi! Belki nefes almakla karşılaştırılabiliriz! Öyle ya sağlıklı bir insan için nefes almak ne kadar zor olabilir, ne kadar çaba gerektirebilir? Lafı uzatmayalım, sonuçlarla oyalanmayalım…

Türkiye’de kötülüğün kaynağı iktidar! Bugünkü iktidar! Sarayıyla, hükümetiyle, vakfıyla, havuzuyla, fetvacısıyla, patronuyla, mafyasıyla hepsi birden… Hiçbirini diğerinden ayırmadan, kendi iyi ama çevresi kötü saçmalığına girmeden, kapitalizmin en neoliberal halinin zirvesini temsil eden, ne yerli ne milli ne de insani olmayan bu iktidar gitmeli diyoruz!

Bu iktidar değişmediği sürece ne memleketin başı beladan kurtulacak ne de kötülük bitecek. Artık işi kitabına uydurma gibi bir dertleri de kalmadığı, tersine kitabı işlerine uydurma aşamasına nicedir geçtikleri düşünülürse zaten çok fazla seçenek de yok. O yüzden tablo net: Tabii ki evimizi değil ampulü değiştireceğiz!

Pekiyi neden?

Onların aksine hepimiz Ensar Vakfı olmadığımız, tecavüzcülerden değil masum çocuklarımızdan yana olduğumuz için ampulü değiştireceğiz!

“Bir kereden bir şey olmaz” diyen, açıklaması kabahatinden de büyük zalimlerden olmadığımız için ampulü değiştireceğiz!

Üç yüz bir canın hesabını fıtrat koyanlardan, makam aracına tekme sallayan Erdal Kocabıyık’ın hayatını söndürmek için gösterdiği çabanın binde birini iş cinayetlerine yol açan patronlar için göstermeyenlerden olmadığımız için ampulü değiştireceğiz!

Kendi deveyi hamuduyla götürürken fakire-fukaraya bir zeytin dalı yeter dinbazlığı yapanlardan olmadığımız için bu ampulü değiştireceğiz!

Taşeron sömürünün adını özel sözleşmeli personel koyarak aklı sıra işçinin-emekçinin daha da fazla sömürülmesine çanak tutanlardan olmadığımız için ampulü değiştireceğiz!

Kölelikten farksız kiralık işçilik uygulamasını devrim diye sunmaktan utanmayan dinci kapitalistlerden olmadığımız için ampulü değiştireceğiz!

İş güvencesinin son kırıntısı olan kıdem tazminatını sermayeye kaynak yapmak için, herkes tazminat alacak yalanını söyleyen işçi düşmanı piyasa sevicilerden olmadığımız için ampulü değiştireceğiz!

Üç kuruş için havayı, toprağı, denizi yok etmekten çekinmeyen kapitalist açgözlülüğe tahammülümüz olmadığı için ampulü değiştireceğiz!

Yıkımı, ölümü, eziyeti parmak hesabıyla iktidar oyununa çevirenlerden, evlatlarının cenazesini poşetler içinde alan yüreği yangın yerine dönmüş anne-babalara TOKİ’den Toledo’dan bahseden vicdansızlardan olmadığımız için ampulü değiştireceğiz!

Kadın cinayetlerinin, iş cinayetlerinin, siyasi cinayetlerin, ayrımcılığın, baskı ve şiddetin hayatlarımızın normali olmaması için ampulü değiştireceğiz!

Bu ülkede birbirimizin kanını içmeden, birbirimize nefret kusmadan, birbirimizi yok etmeden, eşitlik içinde, kardeşçe, paylaşarak ve dayanışarak, dinleyerek ve anlayarak bir arada yaşayabiliriz.

Bunu mümkün kılabilmek için ampulü değiştireceğiz!

İşçi Demokrasisi Partisi, 6 Nisan  2016