Atatürk Havalimanı katliamı, saray ve eşrafı
Dün akşam İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen silahlı ve canlı bombalı saldırılar sonucu şimdiye değin ulaşan bilgiler uyarınca 36 kişi öldü, yüzün üzerinde yaralı var.
IŞİD tarafından üstlenilen bu saldırıyı lanetliyoruz. Korkunç katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarına sabır ve yaralılara şifa diliyoruz.
Son bir yıl içerisinde bu nitelikte meydana gelen 10. geniş çaplı katliam ile karşı karşıyayız. 250’nin üzerinde canımızı yitirdik ve yüzlerce yaralı verdik. Türkiye bu noktaya göz göre göre, adım adım geldi. Erdoğan’ın tutkulu başkanlık sevdası Türkiye’yi Kürtlerle savaşa sürüklerken, dış politikadaki maceracılığı ise Suriye’deki İslamcı çetelerin Türkiye’ye hızla nüfuz etmesi sonucunu doğurdu.
Taksim, Sultanahmet ve Güvenpark gibi en göz önünde bulunan yerlerin yanı sıra Türkiye’nin en yüksek güvenlikli konumuna sahip olması gereken Genelkurmay ve Meclis’e son derecede yakın olan Ankara patlamasının ardından şimdi de dünyanın en yüksek güvenlik tedbirli havaalanlarından biri olmakla övünen Atatürk Havalimanı’nda alçak bir saldırıyı yaşadık. Artık Türkiye’de Saray dışında hiçbir yerin bombalı saldırılara karşı güvenli olmadığını istihbaratın, valiliklerin ve emniyetin tek işinin sosyal medya ve basın organları üzerinden cumhurbaşkanına hakaret taraması yapmak olduğunu bir kez daha acı içerisinde görmüş olduk.
Kendisine başbakan olduğu söylenen Binali Yıldırım belki de Erdoğan’dan rol kapmamak için yaptığı alabildiğine sıkıcı konuşmasında utanmadan havalimanında güvenlik zafiyetinin olmadığını bildirdi. Yiğit Bulut gibi tescilli yandaşlar ise saldırının haberini yapan gazetecilere kin kusarken AKP’li Şamil Tayyar Beyaz TV’deki konuşmasında program yönetcisinden beddua izni isteyerek, “Yayın yasağını eleştirenler bir gün böyle bir saldırıda can verirler de…” diye başlayan insanlık dışı bir açıklamada bulundu.
Türkiye’de hiç kimse güven içerisinde yaşamıyor. Suçu nereye atacaklarını şaşıran AKP’li yetkililer (belki de bunun en ilginç örneğini Mehmet Metiner oluşturdu. Havalimanı saldırısını Kılıçdaroğlu’nun yoldaşlarının yaptığını iddia etti!) dahi yeni saldırıları beklediklerini gizlemiyorlar. Saray’ın başkanlık arzusu bizleri bu kan deryasında tutmayı sürdürürken hükümetin ise bu gibi saldırıları engellemeye yönelik herhangi bir planının mevcut olmadığını görüyoruz.
Hiç kimsenin canlı bombaların saldırısı altında ölmesini istemiyoruz. Sorunun temelini oluşturan başkanlık sevdasının derhal son bulmasını; ihmali olan ve sorunun çözümünde hiçbir adım atmayacağını açıkça gösteren hükümetin, istihbaratın, valinin ve emniyet sorumlularının istifasını istiyoruz!
Yorumlar kapalıdır.