15 Temmuz davaları ve sorular

Şu bir gerçek ki, bu yargılamalar, ölüm cezası gibi yerine getirilmesi güç ya da tek tip kıyafet zorunluluğu gibi tepkisel taleplere hapsedilemeyecek kadar önemli bir fırsattır: 15 Temmuz’un birincil sorumlularının yargılanıp cezalandırılırken, bir daha benzer bir girişiminin yaşanmaması için darbe girişimi tüm çıplaklığıyla aydınlatarak dersler çıkarılmalıdır. Ancak yargılamalar, darbe girişimini aydınlatacağına, açıklamaya muhtaç yeni sorular doğuruyor.

Öncelikle istihbarat zafiyeti akla geliyor: Nasıl olur da devletin istihbarat birimleri girişimi daha önce haber almaz? MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Komisyon’a verdiği yazılı açıklamada, 15 Temmuz günü saat 15 sularında kara-havacı Binbaşı O.K.’nin MİT binasına gelerek kendisinin askerler tarafından alınacağını bildirdiğini ve bunu Genelkurmay’a aktardığını anlatıyor. Hem Fidan hem Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, binbaşının MİT’e yönelik bir saldırı haberi vermekle yetindiğini, darbeden bahsetmediğini ifade ediyorlar. Oysa Binbaşı O.K. ifadesinde hareketliliğin bir darbe girişimi olabileceğini açıkça MİT’te söylediğini iddia ediyor. Dolayısıyla MİT ve Genelkurmay, girişimin başlamasından saatler önce bundan haberdarlardı. Ne var ki binbaşının tanık olarak ifadesine hiçbir dava dosyasında rastlamak mümkün değil. Binbaşı O.K., 15 Temmuz sonrası her nedense MİT bünyesinde görev yapmaya başlamış ve ancak Başbakan’ın izniyle ifadeye çağrılabiliyor.

Öte yandan, açıklama gerektiren ikinci konu, ihbar üzerine “büyük bir faaliyet”in söz konusu olabileceğini düşündüğünü itiraf eden Hulusi Akar’ın, ihbardan hemen sonra verdiği emirlerdir. Akar, ülke hava sahasını askerî uçuşlara kapatılmasını, Kara Hava Komutanlığı’nda durumun tetkik edilmesini ve son olarak Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümeni’nden tank ve zırhlı araçların çıkmasının yasaklanmasını emrettiğini anlatıyor. Zırhlı birliklerin kışladan çıkmasını yasaklatacak kadar “büyük faaliyet” darbeden başka ne olabilir? Bizzat Genelkurmay Başkanı, darbeyi haber aldığını itiraf ediyor. Madem bir darbeden kuşkulanılıyordu, o halde neden tüm askeri personel kışlaya çağrılmadı; neden o gece en kanlı rolü oynayan Mamak’taki 28’inci Mekanize Tugayı gibi diğer birliklere kışlayı terk etmeme emri verilmedi? Nasıl oldu da darbecilerin önemli merkezlerinden biri olan Kara Havacılık Komutanlığı darbe hazırlıkları için teyakkuz halindeyken, dava dosyalarına girmiş delillere göre onlarca savaş helikopteri pistlerde hazır beklerken, Akar’ın emriyle tetkike giden Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak, “olağanüstü durum yok” raporu verdi? Darbeci olduğu iddia edilen Org. Mehmet Dişli, darbe başarısız olduktan sonra 16 Temmuz günü tam altı saat boyunca Başbakanlık’ta ne yaptı? Bu soruların hiçbirine yargılamalarda yanıt bulunamıyor.

“Siyasi ayak”

Askeri ve sivil bürokrasinin girişimdeki en azından ihmal düzeyindeki rollerinin yanı sıra, her şeyden önemlisi darbe girişiminin meşhur “siyasi ayağı” da ortaya çıkarılmalıdır. Siyasi ayak, örgütle doğrudan bağlantılı AKP içindeki bireylerle sınırlı değildir. General ve amirallerin neredeyse yarısının darbe girişiminde rol aldığı düşünüldüğünde, ordu başta olmak üzere devlet kurumlarına örgütün sızmasına göz yuman, siyasî ittifak yapan iktidar da hesap vermelidir.

Erdoğan, ana muhalefeti, sol ve emek hareketinden öğretmenleri, akademisyenleri, sosyalistleri FETÖ ile işbirliği yapmakla suçluyor. Peki, FETÖ, hangi partinin iktidarında devlet içinde bu denli yapılandı? Yargı bağımsızlığı başta olmak üzere emekçilerin elinden birçok hak ve özgürlüğünün alındığı 2010 Anayasa Referandum’unda “evet” oyu kullanmak için ölüleri bile dirilmeye davet eden Gülen değil miydi? 2004 yılında örgüte karşı bir mücadele eylem planı hazırlanmasını tavsiye eden MGK kararını, Bakanlar Kurulu’na götürmeyerek rafa kaldıran dönemin Başbakanı Erdoğan değil miydi? 2012’ye kadar Gülen’den “hoca efendi” diye bahseden kimdi? Sahi, 2010 sonrası ordu içinde bir başka kesim FETÖ tarafından tasfiye edilirken, Erdoğan “ben bu davaların savcısıyım” dememiş miydi?

Gerçek bir yargılama, ancak bu soruların yanıtlanmasıyla mümkün olabilir.

Yorumlar kapalıdır.