Bir-ruh bid-dem nefdik ya Filistin! *

İsrail askerleri tarafından gözleri bağlanarak gözaltına alınan Fevzi El-Junidi direnişin sembolü oldu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık’ta aldığı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararından sonra işgal altında yaşayan Filistinli emekçilerin ve gençlerin Siyonist İsrail’e karşı başlattığı seferberlikler İsrail Ordusu’nun her türlü katliam ve bastırma girişimine rağmen devam ediyor. İşgal altındaki Kudüs, Ramallah, El-Bire, Nablus, El-Halil, Kalkiliya, Selfit ve Gazze başta olmak üzere birçok bölgede söz konusu kararı protesto etmek için toplanan Filistinlilere saldıran İsrail ordusu bugüne kadar en az 12 kişinin ölümüne 666 kişinin de yaralanmasına sebep oldu. 1987 yılındaki ilk intifadanın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen Siyonist İsrail’in her türlü baskı ve şiddet yoluyla sindirmeye çalıştığı Filistin halkı hâlâ “canıyla, kanıyla” özgürlüğünden ve topraklarından vazgeçmeyeceğini tüm dünyaya haykırıyor. Devrimci Troçkistler olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm varlığımızla Filistin halkının mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz.

Neden şimdi?

On yıllardır rafta bekletilen, ABD’deki Siyonist lobinin oylarını kazanabilmek için Barack Obama da dâhil olmak üzere çeşitli defalar seçim vaadi olarak duyurulan “Kudüs’ü İsrail’in resmî başkenti olarak tanıma” kararının beklenmedik bir anda Trump tarafından ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını onayarak uygulamaya konulması, üstelik “uluslararası toplumu” dahi karşısına alarak bu kararı vermesinin arkasında bölge genelindeki dengelere ilişkin önemli ipuçları yatıyor. ABD, özellikle 2008 küresel kapitalist krizin etkisiyle zayıflayan ve Arap Devrimleri ile iyicene sarsılan hegemonyasını yeniden tesis etme amacı güderken, söz konusu boşluktan ve devrimlerin açığa çıkardığı siyasi krizlerden faydalanarak bölgeye müdahil olan Rusya, İran ve Çin gibi yayılmacı güçleri de karşısına aldığı tespitini yapabiliriz. Bununla beraber, Mısır’da askeri diktatörlüğün konsolide olmasıyla geri çekilme sürecine giren ve Suriye’de karşı devrimci güçlerin zaferiyle sonuçlanan iç savaşın ardından Arap Devrimlerinin karşı devrim tarafından teslim alınmasının bir sonucu olarak ABD’nin önümüzdeki dönemde benzeri girişimlerinin devam edeceğini söyleyebiliriz.

Filistin nasıl kurtulur: Ümmet mi, mücadele mi?

Öte yandan, Türkiye’nin daveti üzerine İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) misilleme olarak aldığı “Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin işgal altındaki başkenti olarak tanıma” kararının emperyalist bir proje olan ve Siyonizm’in değirmenine su taşıyan iki devletli çözümü meşrulaştıran bir karar olduğunu vurgulamak gerekir. Bununla beraber, başta Türkiye olmak üzere, söz konusu karara imza atan tüm ülkelerin İsrail ile ekonomik, siyasi ve askeri alanda birçok anlaşmanın tarafı olmaya devam ettiğini de hatırlatalım. Ümmet kisvesi altında yürütülen bu iki yüzlü politika başta Gazze ve Batı Şeria olmak üzere Filistin halkının maruz kaldığı ambargonun, baskı ve sömürünün de finansmanını sağlamaktadır. İsrail’i bir terör devleti olarak nitelemekten geri durmayan Erdoğan’ın İsrail ile imzalanan askeri ve ekonomik anlaşmaların birini bile iptal etmemiş olması bunun ispatıdır. Türkiyeli emekçilerden itinayla saklanan bu gerçek, ülkemiz emekçilerinin sırtına yüklenen ağır vergi yükü de düşünüldüğünde tek bir şeye işaret ediyor: Bizim paramızla Siyonist İsrail’i beslemeye devam ediyorlar!

Devrimci Troçkistler olarak, başta işbirlikçi Hamas ve El-Fetih önderlikleri olmak üzere bu mücadelenin önünde engel teşkil eden tüm bölge yönetimlerinin ve ABD emperyalizminin karşısında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Filistin halkının kurtuluşu ancak bölge emekçilerinin de desteğiyle mücadeleyi büyütmekten geçmektedir.

Siyonist İsrail ile imzalanan tüm anlaşmalar iptal edilsin!

Filistin halkının üzerindeki ambargo, baskı ve zulme son!

Yıkılsın Siyonist İsrail Devleti!

Bağımsız, egemen, demokratik, laik ve birleşik bir Filistin için ileri!

* Canımız, kanımız sana feda olsun ey Filistin!

Yorumlar kapalıdır.