Dijital dünyada ne kadar güvendeyiz?

Geçtiğimiz günlerde “Facebook’u Sil” kampanyası ile tekrar gündemimize giren sosyal dünyadaki kimliklerimizin güvenliği sorunu, bir anda internet dünyamızın asıl gündemi haline geldi. Çevremizde hiç beklemediğimiz kişilerden “Ne yapalım, silelim mi Facebook’u? Hem Instagram da güvenli değilmiş ben zaten uzun süredir kullanmıyorum” tepkilerini aldık. Peki, bu olay nasıl ortaya çıktı ve bu duruma nasıl geldik?  Bu olayı anlamak için ilk önce dijital sosyal dünyayı tanımlamamız lazım, bu dünyanın iki önemli ayağı var; bunlar sosyal medya ve internet.

Sosyal internet nedir? Sosyal medya nedir?

Sosyal internet, küresel iletişim ağının ve “internet” olarak bilinen açık protokollerin insanları birbirine bağlamak, bilgi yaymak, ifade ve aktivizmi desteklemek gibi iyi şeylere olanak tanıdığı genel yolları anlatmaktadır.

Bunun aksine sosyal medya, yeni ortaya çıkmış kar odaklı ekonomik algoritma içinde, özel bilgilerimizin şirketlerin amacı doğrultusunda filtrelenmesi ve seçim kampanyalarında usulsüz bilgi karmaşasına veya manipülasyona varacak noktaya kadar birkaç şirketin elinde olan bir ağ.

Bu yazıyı bile size göstermesi veya paylaştığınız herhangi bir önemli düşüncenin, anın başkası tarafından görülmesi, size sunulacak bilginin demokratik bir şekilde değil, tek taraflı bir propaganda aracı olarak sunulması, tamamen şirketlerin inisiyatifine kalmış durumda.

Facebook ya da diğer sosyal medya platformları da zaten bunu kabul ediyor ve bunun daha iyi olması için özen göstereceklerini öne sürüyorlar. Fakat bunun böyle olmadığı Cambridge Analytica krizi ile ortaya çıktı. Bu şirket Facebook başta olmak üzere bilgilerimizi çalarak, seçim ve diğer kritik anlarda parayı verenin düdüğü çalabileceği kampanyaları düzenlenmesine aracılık etti.

Facebook hesabımızı silmek çözüm mü?

Hayır değil, çünkü onun yerine gelecek her platform aynı sorunlara gebe. Bu tür kriz veya krizlere karşı daha detaylı bir manifestoya ihtiyacımız var. Fakat ilk önce basit birkaç tane adımla daha güvenli bir sosyal dünyayı, kimliklerimizi koruyarak devam ettirebiliriz. Facebook, Instagram gibi kimlik güvenliğimizin olmadığı, kapalı, kâr odaklı şirketlerin yerine denetlenebilen, açık kaynak kodlu ve herkese eşit bir biçimde erişim imkanı sunan bir sosyal medyayı talep etmeliyiz. Ve iletişimi sağlayacak sosyal protokollere de ihtiyacımız var. Bu sayede ülkelerin, çokuluslu şirketlerin engellemelerine takılmadan engelsiz ve adil bir sosyal dünyanın kapılarını açabileceğiz. Böyle bir sosyal dünyaya ben varım ya siz?

Yorumlar kapalıdır.