8 Mart yasaklanamaz!

17. Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar 8 Mart Cuma günü İstanbul Beyoğlu’nda Fransız Kültür Merkezi önünde buluştu.

Kadınlar her yıl olduğu gibi İstiklal Caddesi boyunca yürüyecekti ancak Taksim Meydanı’nda ve İstiklal Caddesi girişinde polisin barikatıyla karşılaştılar. Zaten günün öğlen saatlerinden itibaren İstiklal Caddesi ve çevresi önce araç geçişlerine kapatıldı. Galatasaray Lisesi yönüne çıkmak isteyen araçlar Tophane’ye yönlendirildi. Sonra ara sokaklarda yaya geçişleri kapatılarak caddeye çok sayıda polis ve TOMA konuşlandırıldı.

Kadınlar polisin tüm bu engellemelerine rağmen Fransız Kültür Merkezi’nin önünden Taksim Meydanı’na taşacak kadar yoğun bir kalabalık oluşturdu. İstanbul Valisi ve Emniyet’in kadınları bir araya getirmemek için sarf ettiği bu yoğun çaba büyük bir korkunun göstergesidir ve bu baskı kadınları asla yıldırmadı! Aksine 19.30’a doğru kadınlar giderek kitleselleşti ve meydana taştı. Kadınlar polisin saldırısına kadar sloganlarla coşkulu bir biçimde yürümek için bekledi. Ancak basın açıklaması polisin yürüyüşe izin vermemesi ve gaz saldırısı nedeniyle yapılamadı. Bunun üzerine kadınlar Taksim’in ara sokaklarında eylemi sürdürdü.

8 Mart 2019’un basın açıklaması şöyle:

“Çünkü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.

Çünkü 8 Mart tüm dünyada biz kadınların binler, on binler, milyonlar olup sokakları, meydanları doldurduğumuz, hayatı durdurduğumuz, haklarımız ve özgürlüğümüz için sesimizi yükselttiğimiz gün.

Çünkü feminist mücadelemizin geri dönüşü yok!

İstanbul’da, 2003’ten bu yana, yani 16 yıldır, kesintisiz bir şekilde, coşkuyla gerçekleştirdiğimiz 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü bu sene engellenmek isteniyor. Hâlbuki biz İstiklal’de bomba patladığı sene de yürüdük, İstiklal Caddesi’nin baştan aşağı inşaat çukurlarıyla dolu olduğunda da, Olağanüstü Hâl koşulları altında da… Hiçbir durumda, biz kadınlar, 8 Mart’ta sokakları bırakmadık. Hatta yıllar geçtikçe 100’e yakın kadının başlattığı bu yürüyüş 40 binleri buldu, feminist isyanımız sokaklara sığmaz oldu.

Krizle başa çıkmaya mecbur edildiğimiz, yargı dâhil tüm kurumların içinin boşaltıldığı, demokrasinin varlığından dâhi söz etmenin mümkün olmadığı, sessizleştirilmiş bir ülkede kadınlar hayatlarına sahip çıkmasın istiyorlar. Haklarımızın gasp edilmeye çalışıldığını, eşitlik talebimizin susturulmaya çalışıldığını, bize itaatin öğütlendiğini görüyoruz. Her gün çeşitli biçimlerde şiddete uğrarken bize, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde evde oturun deniyor!

Soruyoruz: Bu toplumun yarısını oluşturan kadınların haklarından rahatsız olan, kadınların sesini kısmaya çalışan devlet, kimin devleti?

Bu isyandan, eşitlik talebimizden, daha özgür bir hayat tahayyülümüzden, kahkahamızdan, arzularımızdan, varoluşumuzdan, yılların mücadelesiyle kazandığımız haklardan ve 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’müzden vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. Haklı olduğumuzu biliyoruz. Hakkımız olduğunu biliyoruz.

Tüm kadınları 8 Mart gecesi İstiklal Caddesi’ni varlığımızla mora boyamaya, kalabalığımızdan güç bulmaya çağırıyoruz!”

Yorumlar kapalıdır.