Döhler’de işçi kıyımına ve sendika düşmanlığına son!

Alman gıda firması Döhler’de, işçiler 2016 yılından bu yana Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlenmek adına mücadelelerini sürdürüyor. Karaman’da bulunan fabrikada, sendika daha önceden yetki almayı başarsa da patron 32 işçiyi işten atarak sendika düşmanlığına başlamış ve yetkiye itiraz etmişti. 2019 yılında tamamlanan hukuki süreç Döhler işçilerinin lehine sonuçlansa da iktidarın patronlara “kalkan” olmasına da yaslanan patron, saldırılarından vazgeçmeyerek geçtiğimiz günlerde 12 işçiyi hukuksuz yere “Kod 29”dan tazminatsız şekilde işten çıkardı.

Bu hukuksuzluğun karşısında, Tekgıda-İş Sendikası’nın fabrika önünde direniş başlatma kararı almasından sonra Döhler patronu çark ederek “işçilerin çıkışlarını yanlış kod ile yaptıklarını ve tazminatlarını ödemeye hazır olduklarını” ilan etti. Ekonomik gerekçelerle 10 işçi tazminatlarını alarak işten çıkışlarını kabul etseler de iki işçi Döhler’deki hukuksuzluğa karşı direnişlerini sürdürme kararı aldı.

Bu hafta başında ise, patron, beş işçiyi ücretsiz izne çıkartıp bir işçiyi de yine “Kod 29”dan tazminatsız şekilde işten atarak gerek sendikaya gerekse de işçilerin en temel hakları uğruna mücadele etmelerine karşı saldırılarını sürdüreceğini bir kez daha gösterdi.

İktidarın yalandan işten çıkarma yasağı karşısında, “Kod 29”a başvurarak işten çıkarmaları ve işçilerin en temel hakkı olan sendikalı çalışmaya dönük düşmanlıklarını sergileyen patronlar, yine aynı iktidarın hukukunun kendilerinin arkasında yer almasından güç alıyorlar. Bu yolla, krizi fırsata çevirmenin derdindeki patronlar sınıfı, örgütlü bir biçimde emekçilerin haklarına pervasızca saldırmayı sürdürebiliyor.

Döhler, Cargill, Baldur, Ekmekçioğulları, Atlas Global, PTT, Migros ve daha nicesi bunun bir örneği. Patronların bu örgütlü saldırıları karşısında bizlerin de acil taleplerimiz etrafında bir araya gelip, mücadelelerimizi birleştirerek, işçi sınıfı olarak örgütlü bir şekilde karşılık vermemiz gerekiyor. Ancak mücadelelerimizi birleştirebilirsek, en temel hakkımız olan sendikalı çalışma hakkına ulaşabilir, “Kod 29”un ve ücretsiz izinlerin derhal iptal edilmesini ve işten çıkarmaların gerçekten yasaklanmasını sağlayabilir, insan onuruna yaraşır bir yaşam ve ücret için mücadelemizin örgütlülüğünü güçlendirebiliriz.

Yorumlar kapalıdır.