Mafya düzeni nasıl oluşur? Kara para ekonomisi nasıl işler?

Bir yerde aşırı işsizlik, aşırı yoksulluk varsa, insanların çoğunluğu destek almaksızın hayatta kalamıyorsa, toplumun kendini ifade etmesi, dayanışması, örgütlenmesi baskı ve şiddet yoluyla engelleniyorsa orada mafya düzeni olur. Orada kara para ekonomisi alıp başını gider. Bugün bir mafya düzeninden bahsediliyorsa bunun nedeni devletin değil toplumun güçsüz olmasıdır.

Türkiye’de dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamaları için her ay 9 bin liraya ihtiyacı var. Oysa asgari ücret 2.825 lira. Kiradan elektriğe, giyimden ulaşıma, gıdadan sağlığa, eğitimden iletişime tüm zorunlu ihtiyaçlar için 2.825 liranın yetmesi mümkün değil.

10 milyon asgari ücretli işçi-emekçi her ay bunun çilesini çekiyor. Sayıları 10 milyonu aşan işsizin ise böyle bir geliri dahi yok. Milyonlarca emekli asgari ücret ve altı bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyor. Salgınla birlikte zaten kıt kanaat geçinebilen milyonlarca küçük esnaf ve çiftçi iflasa sürüklenmiş, dar gelirli duruma düşmüş durumda. Gençler işsiz. Kadınlar işsiz. Köylüler gelirsiz, perişan.

Evet, kapitalizmi, emek sömürüsünü, ekonomik ve sosyal eşitsizliği AKP icat etmedi. Ama sona erdirmek için de hiçbir şey yapmadı. Tersine yoksulluğu derinleştirdi, işsizliği yaygınlaştırdı, eşitsizliği keskinleştirdi. Ekmeği küçülttü, yoksulluğu artırdı, gelirleri azalttı. Benzeri ancak savaş dönemlerinde görülür bir sefalet söz konusu hale geldi.

Toplumun çoğunluğu herhangi bir yardım, destek almadan hayatına devam edemez noktaya gelmişse orada işler yanlış gidiyor demektir. Onurlu bir hayat sürmek sadaka mekanizmalarıyla sağlanamaz. İşçilerin sendikalaşmasına, toplumun hak ve dayanışma temelinde örgütlenmesine, siyasal demokrasiye izin vermeyen bir rejim eninde sonunda mafyatik bir baskı-şiddet düzeni oluşmasına yol açar. Kara para ekonomisi yoksulluktan beslenir, eşitsizlikle büyür, sömürüyle derinleşir.

Mafya düzeninin sona ermesi için devletin değil toplumun güçlenmesi gerekir. Kara para ekonomisine son verecek olan kahraman savcılar veya polisler değil örgütlü toplumdur. Emekçilerin denetimi, kontrolü, yönetime katılımı olmadan olmaz. Bu yüzden ilk adım ekonomiye, siyasete, hayata çökülmesine yol açan, toplumsal dayanışma ve örgütlülüğü parçalayan, ülkeyi sefalete sürükleyen tek adam düzenine son vermektir.

Yorumlar kapalıdır.