İşçi Demokrasi Partisi’nin 1 Mayıs yaklaşırken, ekonomik çöküşe ve Tek Adam rejimine karşı Emek İttifakının inşası için talepleri ve mücadeleleri birleştirmenin olanaklarını tartıştığı etkinliği 23 Nisan Cumartesi günü düzenlendi. Etkinlikte farklı sektörlerden işçiler söz aldı.
İşçi Demokrasisi Partisi adına Görkem Duru’nun açılış konuşmasının ardından Cemre Sava bir sunum yaptı. Sava, içinden geçtiğimiz krize ve yakın dönemde gerçekleşen işçi mücadelelerine ilişkin verileri aktardı. Sunumda ayrıca Emek Çalışmaları Topluluğu’nun 2022 Ocak-Şubat Grev Dalgası raporuna da yer ayırdı.
Sunumun ardından katılımcılara sözler verildi. Liman-İş İstanbul Bölge Başkanı Sinan Ceviz, işçi hareketinin mevcut durumuna ilişkin geniş bir değerlendirme yaptı. Kitlesel ve birleşik 1 Mayıs vurgusu yapan Ceviz, sınıfa yabancı unsurlar tarafından “yeni sınıf analizleri” yapılmasını eleştirdi. Ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın Örgütlenme Uzmanı İlyas Coşkun, kazanımla sonuçlanan BBC Türkiye grevi deneyimlerini paylaştı. BBC Türkiye grevinin pek çok ilki gerçekleştirdiğini ifade eden Coşkun; sendikal anlayışta şeffaflık, komiteleşme ve işçi demokrasisi vurgusu yaptı. Kadıköy Belediyesi çalışanı Kadim Fırat, belediyede verilen ek protokol mücadelesini aktardı. Bu mücadelede yaşadıkları sorunları, sendikal bürokrasiye karşı mücadelenin zorluklarını ve önemini ifade eden Fırat, sefalet ücretlerine karşı haklı bir mücadele veren Seyhan Belediyesi işçilerini ve Taşeron Belediye İşçileri Birliği’ni (TABİB) anmayı unutmadı.
Mevcut kriz koşullarında kadın işçilerin sorunlarından bahseden ofis çalışanı İpek, 1 Mayıs yaklaşırken kadın emekçilerin taleplerini vurguladı. Özellikle pandeminin başlamasıyla birlikte kadın-erkek eşitsizliğinin daha da derinleştiğini ve kadın politikalarının öneminin arttığını ifade etti. Tekstil işçisi Kemal, krizden çıkışın burjuva muhalefet eliyle mümkün olmadığını dile getirdi. Burjuva muhalefetin Kürtlere yönelik savaşı destekleyerek bunu ispat ettiğini söyleyen Kemal, “işçiler kendi kahramanları olmalı” sözleriyle büyük alkış topladı.
Suriye Demokratik Sol Partisi’nden Saffan, konuşmasında göçmen işçilerin sorunlarına değindi. Türkiye işçi sınıfının ve solun önünde çok önemli bir sınav olduğunu ve şu anda asli görevin enternasyonalist mücadeleyi yükseltmek olduğunu ifade etti. Ardından söz alan Lübnan’dan Eşref Yazbeck ise Lübnan’da işçi sınıfı mücadelelerinin tarihini anlatan bir konuşma yaptı. Lübnan’da egemen sınıfların işçi sınıfı hareketini ezmek için kullandıkları yöntemleri detaylandırdı.
Daha sonra söz alan Yemeksepeti kuryesi, Yemeksepeti İşçi Komitesi olarak örgütlenme süreçlerini aktardı. Patronun ayak oyunlarına rağmen TÜMTİS’in yetkiyi alma sürecini, ardından başlatılan mücadeleyi anlatan Yemeksepeti işçisi, konuşmasını kitlesel ve birleşik 1 Mayıs vurgusu ile tamamladı.
İDP Gençliği adına konuşan Alparslan, sözlerine önceki gün ziyaret edilen Pas South ve Lila Kağıt işçilerinin selamlarını ileterek başladı. Gençliğin yerinin sınıfının safları olduğunu vurgulayan Alparslan, 1 Mayıs’a giderken gençliğin öne sürmesi gereken talepler üzerinde de durdu. Ardından Kadın Dayanışması adına konuşan Sena Aydın, kadınların ve LGBTİ+ların hem kapitalizme hem de patriyarkaya karşı önemli bir mücadele ortaya koyduğunu hatırlattı ve “Sadece bedenimizi değil, emeğimizi de savunacağız” diyerek 1 Mayıs’a katılım çağrısı yaptı.
Son olarak İşçi Demokrasisi Partisi Genel Başkanı Oktay Benol, solda AKP mutlaka iktidardan düşecekmiş gibi bir algı olduğunu söyledi. Benol, AKP’nin iktidardan düşmesinin ancak işçilerin, emekçilerin, kadınların, Kürtlerin, LGBTİ+ların mücadelesi ile mümkün olacağını hatırlattı. “Emek İttifakı bir tercih değil zorunluluktur!” dedi. Görkem Duru’nun ekonomik çöküşe ve Tek Adam rejimine karşı Emek İttifakı için mücadele vurgusu yaptığı kapanış konuşmasının ardından etkinlik sona erdi.
Yorumlar kapalıdır.