Mücadele eden Standart Profil işçisi: Sektör, sendika farkı gözetmeden birlikte mücadele etmek gerekiyor

Aşağıda okuyucularımızla, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Standart Profil fabrikasında çalışan ve insanca yaşanacak bir ücret ve daha güvenli koşullar talep ederek mücadeleye atılan işçilerden birisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajı paylaşıyoruz. Bu röportaj yapıldıktan saatler sonra Standart Profil işçilerine gelen bir mesajla ücretlere %30’luk bir zam yapıldığı öğrenildi ve bu sabah 07.00 vardiyası ile üretim tekrar başladı. Anlaşmanın detaylarının Petrol-İş Sendikası tarafından açıklanması bekleniyor. Petrol-İş sendikasının örgütlü olduğu işyerinde 1500 kadar işçi üretimi durdurmuş ve hakları için eylem yapmaya başlamıştı. Süreci, yaşananları anlatması için sorularımızı 5 yıldır bu işletmede çalışan bir Standart Profil işçisine yönelttik.

***

1) Standart Profil’de ücretlerin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle üretimi durdurdunuz ve fabrikaya kapandınız. Süreci daha iyi anlayabilmemiz için öncelikle bize Standart Profil’de işçiler hangi koşullarda çalışıyor ve temel sorunlar nelerdi anlatabilir misiniz?

Öncelikle Standart Profil’de örgütlü bir sendika var. Buna rağmen işyeri ücret konusunda sürekli beklentinin altında kaldı. Civardaki sendikalı fabrikaların çok çok altında, asgari ücretle çalışmak zorunda kaldık çoğunlukla. Sendika girdiğinde belli bir miktar zam aldık ama yaptığımız sözleşme yüzünden asgari ücrete zam geldiğinde ücretlerimiz asgari ücretin altında kaldı. İşveren asgari ücretin altında ödeme yapamayacağı için maaşlarımız asgari ücret seviyesine çıkarıldı. Şu an mücadele etmemizin sebebi de bu, şu anda hepimiz asgari ücret almak zorundayız.

İş yoğunluğu konusunda da sorunlar yaşıyoruz. Geçtiğimiz yaz sezonunda Standart Profil çok sayıda işçiyi işten çıkardı. Bu işçilerin yerleri tam olarak doldurulamadı ama buna rağmen işveren fabrikada yeni bölümler de açıyor. Kısacası işveren, işçilere az ücretle çok iş yaptırmaya çalışıyor. İşçi sayısı çok ama ücret yok.

2)  Standart Profil’de kaç işçi çalışıyor?

Standart Profil’de şu anda beyaz yakalılar hariç aşağı yukarı 1500 işçi çalışıyor. 

3) Üretimi durdurma sürecine nasıl geldiniz? Bu kararı nasıl aldınız?

Bu kararda en büyük faktör son zamanlarda ekonominin altüst olması ve buna bağlı olarak gelen asgari ücret zammıydı. Bu sene başında yaptığımız sözleşme ile birlikte aldığımız zam, asgari ücrete gelen zamla birlikte tamamen ortadan kalktı. İşveren de yeniden bir sözleşme yapmak istemedi. Zaten şirket pandemi sürecinde olsun, pandemiden önce olsun hiçbir zaman işçisinin yanında olmadı. Bu, kaç yıldır bu şekilde devam ediyor. Standart Profil pandemi döneminde hiç zarar etmeyen şirketlerden biri.

Şu anda Standart Profil işçilerine yalnızca asgari ücret  veriyor ve sendika aidatı ile birlikte düşününce işçilerin eline geçen para asgari ücretin dahi altında. Bu durumdan işçilerin tümü rahatsız oldu. Önce muhasebeye giderek tepkilerimizi dile getirdik ama oradan sonuç çıkmayınca Petrol-İş sendikasına giden işçiler oldu. Aslında işçilerin tabandan yükseltiği tepki sendikayı da harekete geçmeye zorladı. İşçilerin yaşadığı sorunları sendikaya iletmesi ve kararlılık mesajı vermeleriyle birlikte süreç ilerlemeye başladı. Sendika işverenle görüştü ve olumlu sonuç çıkmayınca mücadele başladı. İş durdurma kararında Düzce Standart Profil’de 4 gündür iş durduran ve fabrikaya kapanan arkadaşlarımızın kararlılığı da etkili oldu. 

4) Bugün üretimi durdururken öne çıkardığınız taleplerden biri ücretlerin iyileştirilmesi. Ne kadar iyileştirme istediniz, bu konuda yönetimin tutumu ne oldu? 

Aslında biz oturup “şu kadar ücret isteyelim” gibi bir şey konuşmadık. Öğrendiğimiz kadarıyla sendika da böyle bir rakam ortaya koymamış. Şu anda sadece “ücretlerin düzeltilmesini” talep ediyoruz ama tabii ortada bir rakam yok.

5) Çalışma koşullarıyla ilgili olarak ücretlerin dışında öncelikle nelerin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Tüm fabrikalarda yaşanan sorunları yaşıyoruz. Çay molaları, yemek molası sorunları… Az işçi ile çok iş yaptırmaya çalışılması önemli bir sorun. Bir personelin 2-3 işi birlikte yapmasını bekliyorlar. Benim çalıştığımız bölümde 9-10 kişiydik ama şimdi aynı işi 5-6 kişi yapmaya çalışıyoruz. Güvenlik önlemlerinin alınmıyor. Aklıma bile gelmiyor böyle sorulunca çünkü bunlar o kadar normalleşmiş ki.

6) Sendikanın bu süreçte tutumu ne oluyor?

Sendikanın tutumunu belirleyen şey bizim mücadelemiz. Biz vardiyaların 3’ten 2’ye düşürülmesine karşı ses çıkarmıştık. Bu aylardır böyleydi. Üretimde artış oldu ve bizi mesaili çalıştırmaya başladılar. Bunlara karşı, yaşanan sorunlara karşı bizim ses çıkarmamız sendikayı da harekete geçiriyor. Özellikle son dönemde. Sendika fabrikaya yeni girdiğinde ücret konusunda çok bir şey yapamayacağımızı biliyorduk. Bunu açık açık konuşmuştuk. Sosyal haklar bakımından sendikalı olduğumuz belli oluyordu ama. Son süreçte ekonominin kötüye gitmesi bizi gerçekten çok zorladı.

7) Üretimi durdurmanızın ardından fabrika yönetimi ile bir görüşmeniz oldu mu? 

Fabrika durmadan önce, gece 03.00 sularında bir görüşme yapıldı. Bu görüşmeden hiçbir sonuç elde edilemedi. Bunun üzerine gece vardiyası işe başlamadı. Bugün saat 10.00 sularında bir görüşme daha gerçekleşti. Bu sefer patron %30 gibi bir zam teklifi ile masaya geldi. Bu teklif de aslında maaş zammı olarak değil, prim olarak öneriliyor. Yani patron gelecek sene yapacağı zamda bu primleri hesaba katmamayı, açıklanan enflasyondan bu miktarları düşmeyi planlıyor. Elbette hiçbir güvence sağlamayan bu zam teklifi de reddedildi ve şu anda mücadele sürüyor.

8) Ekonomik kriz bağlamında alım gücünün düşmesiyle ücretlerin iyileştirilmesi işçilerin en öncelikli taleplerinden biri oldu. Bugün birçok işyerinde işçiler benzer taleplerle mücadele ediyorlar. Onlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Hepimiz aynı yolda mücadele ediyoruz. Onlara verebileceğim mesaj geri adım atmamak olmalı. İşveren diyor ki ben onlarca işçi çalıştırıyorum, zam yapamam ama aslında sattığı şeye de zam yapıyor. Sadece kendi ceplerini düşünmeseler bize zam da yapabilirler. Sonuçta bu bizim alnımızın teri, biz buraya emek veriyoruz. Yapabileceğimiz en güzel mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Şu sektörün işçisi, bu sendikanın işçisi diye ayırt etmeden kenetlenmemiz gerekiyor. Sonuçta hepmiz aynı mücadeleyi veriyoruz. Maalesef biz bunu başaramıyoruz. Aslında hep beraber olmamız, birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Mücadeleden pes etmemek gerekiyor, olabilecek en kötü durumdayız. 

Yorumlar kapalıdır.