Siyonist rejim çatırdamaya devam ediyor

7 Ekim’de Filistin direniş örgütlerinin gerçekleştirdiği Aksa Tufanı’nın dokuzuncu ayına girerken İsrail’in başlattığı soykırım hâlen devam etmekte. 25 Haziran itibarıyla Gazze şeridinde 37.626 Filistinli öldürüldü. Katledilen Filistinlilerin yüzde 71’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. 86 bin yaralının yanı sıra 10 bine yakın kişi de enkaz altında kayıp ve akıbetleri bilinmiyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da ise Siyonist yerleşimciler ve işgal ordusu, dokuz ay boyunca 126’sı çocuk olmak üzere 500’den fazla Filistinliyi öldürdü.

İsrail’in 76 yıldır süren katliamlarına rağmen Filistin halkı direnişi desteklemeye devam ediyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi (PCPSR) tarafından yapılan araştırmaya göre, Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilerin yüzde 67’si 7 Ekim’i destekliyor. Yine benzeri bir oranda Filistinli de tek devletli çözümün ve intifadanın yanında olduğunu ifade ediyor.

Soykırımcı İsrail’in saldırıları sürerken dünya halkları da Filistin için seferberliğini sürdürüyor. Dünyanın dört bir tarafındaki kitle seferberliklerinin basıncıyla son olarak Ermenistan Filistin’i tanırken, Kolombiya hükümeti ise Siyonist oluşuma kömür ihracatını durdurdu. Bunların yanı sıra korsan devletin uluslararası alanda yalnızlığının devam ettiğini gösteren son büyük gelişme, 11 Haziran’daki BM Güvenlik Konseyi’nin kalıcı ateşkes kararı oldu.

Öte yandan rehine ailelerinin de yer aldığı on binlerce yerleşimci Filistin direnişiyle anlaşılması için yolları kapıyor ve gösteriler düzenliyor. Siyonist ordunun 9 Haziran’da Nuseyrat kampında gerçekleştirdiği katliamla dört rehineyi kurtarmasına rağmen işgal devleti politik ve askeri hedeflerine ulaşmış olmaktan çok uzak. Filistin direnişi operasyonel kapasitesinin %70-80’ni koruyor, tünel sistemi ise işgal ordusu tarafından hâlâ çözülemedi. Bütün bu gelişmelerin etkisiyle Siyonist rejimin krizi büyüyerek sürmekte. Uzun süredir savaş kabinesini dağıtmakla tehdit eden bakanlar Benny Gantz ve Gadi Eisenkot kabineden istifa etti. İstifaların ardından da Netanyahu savaş kabinesini dağıttı. Ateşkes konusundaki anlaşmazlığın dışında Netanyahu yönetiminin Biden yönetimi ve Siyonist muhalefet ile “iki devletli” çözüm planı konusunda uyuşmazlıkları sürüyor.

Gazze’de sürmekte olan soykırımın yanında, özellikle Lübnan sınırında ve Yemen, Irak gibi bölgelerden de İsrail’e karşı saldırılar gerçekleşmekte. Hizbullah, gerçekleştirdiği saldırılarla işgal topraklarında adeta bir tampon bölge kurdu. İsrail artık kuzey sınırını kontrol edemiyor ve sayısı net olmamakla birlikte 100 binin üzerinden yerleşimci iç bölgelerde göçmen durumuna düştü. Bu durum karşısında Netanyahu yönetimi Lübnan’a yönelik askeri operasyon yapmak için orduyu hazırlıyor. Siyonist rejimin giriştiği soykırıma rağmen Filistin halkını da direniş örgütlerini de yenemediği ve bu durumun kendisinin aleyhinde olduğu ortada. Filistin’deki etnik temizlik üzerine çalışmalarıyla bilinen Ilan Pappé’nin son yazısında ifade ettiği üzere “Siyonizmin çöküşü ile sonuçlanması muhtemel bir tarihsel sürecin başlangıcına tanıklık ediyoruz.”

Yorumlar kapalıdır.