Grevdeki MKB Rondo işçileri: “Bu mücadele hepimizin, birleşe birleşe kazanacağız”

İstanbul Tuzla’da yer alan MKB Rondo işçileri, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca 28 Ağustos günü greve çıktı. Grevin 9. gününde grevdeki öncü işçilerle gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi okurlarımızla paylaşıyoruz.

Öncelikle grevinizi selamlayarak başlamak istiyoruz. Bize grevden önceki çalışma koşullarını, nasıl bu kararı aldığınızı ve sendikalaşma sürecinizi anlatabilir misiniz?

Şöyle başlayayım, 2015’te girdim ben buraya. 2015’ten beri çalışma koşulları berbat bir durumda, bu durum hiçbir şekilde değişmedi. 18 yıldır burada çalışan insanlar var. 18 yıllık insan bile asgari ücret alıyor. Asgari ücretin bir tık üstü diyelim, patronlar da o bir tık üstünü söylemeyi seviyorlar. Şu an asgari ücret 18 bin civarı diyelim, aldığımız 19 bin lira şu an. Geçmişte de böyleydi, hiçbir şey değişmedi. Çalışma koşulları insanların çalışabileceği standartlarda değil, temiz bir koşul yok yani. Fazla konuşmaya da gerek yok. Geçmişe dönük bazı sıkıntılar giderildi mi dersek, evet giderildi ama tabii ki onlar çok az. Söylenecek kadar iyi şeyler de değil zaten.

Peki sendikalaşma süreci nasıl başladı?

Sendikalaşma süreci 2022’de bazı arkadaşların artık yavaş yavaş isyan etmesiyle başladı. Bu durum kulaktan kulağa küçük küçük fısıltılarla başlamıştı. Ama benim 10 sene öncesinde vardı bu kafamda, devamlı vardı. 10 senedir ne yapabiliriz, ne edebiliriz… Bunlar devamlı kafamda küçük küçük sorular olmaya başlamıştı. Benim bir kuzenim var, o sendikalaşma süreçlerini biliyor. Süreç başlamadan 5-6 ay önce onunla konuşmaya başlamıştık ne yapabiliriz, ne edebiliriz diye. Burada, bu örgütlenme fikri benim kafamda devamlı vardı. Ben zaten 32 yaşından sonra fabrika ortamıyla tanıştım ve örgütlenmek gerektiğini hep düşündüm. Ondan sonra da süreci görünce bir şeyler yapmak gerektiği fikri oluşmaya başladı. 2023’ün Şubat ayında Selüloz-İş sendikasının örgütlenme uzmanıyla tanıştık. İşte onunla başladıktan sonra yavaş yavaş, dalga dalga büyümeye başladı bu süreç.

Peki grevin somut talepleri neler? Kazanabileceğinizi düşünüyor musunuz bu talepleri?

Kesinlikle kazanacağız! Artık zaten buradan bir dönüş yok. Kazanarak, sadece kazanmak da değil, güçlü bir şekilde kazanarak gireceğiz içeriye. Taleplerimiz şunlardı: İlki ücretlerin iyileştirilmesi; yüzde 130’la masaya oturduk, yüzde 80’e kadar indik. Patron yüzde 20 ile cevap verdi, yüzde 45’e kadar çıktı ve orada tıkanma başladı, ilerlemedi. Bunun yanında disiplin kurulu istiyoruz, disiplin kurulunu vermiyor. Temsilcinin odası olmasını, temsilcinin haklarını istiyoruz, onları vermiyor. Mesaileri iyileştirmesini istiyoruz, mesaiyi iyileştirmiyor. Bazı noktalarda bizde masada pazarlık konusu olacak şeyleri, oradan taviz verdik masaya sadık kalarak. Ama bizim için dört tane önemli olan kriter vardı, hiçbir şekilde patron yanaşmadı bunlara. O noktadan sonra da greve çıktık.

Son olarak emekten yana kamuoyundan, partilerden, sendikalardan beklentiniz, onlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Kesinlikle var. Buradan kamuoyuna çağrı yapıyoruz, devamlı çağrı yapıyoruz. Bu sadece MKB Rondo işçilerinin mücadelesi değil. Bu bütün emekçilerin, ezilenlerin, bütün işçi sınıfının mücadelesi. Sadece Gebze’de ya da Tuzla’daki organize sanayinin olduğu yerdeki çalışan insanların da değil. İstanbul’da da değil, tüm Türkiye’deki hatta tüm dünyadaki insanların mücadelesi. Çağrımıza kulak verilsin istiyoruz. Bu mücadele hepimizin, birleşe birleşe kazanacaksak tam sırası. Bu mücadeleyi büyütmemiz lazım ve hiçbir şekilde umutsuzluğa kapılmıyoruz, sonuçta kazanan biz olacağız.

Biz de sesinizin duyulması için elimizden geleni yapacağız. Teşekkür ederiz.

Yorumlar kapalıdır.