Hükümet emekçileri enflasyona ezdirdi, zenginler mutlu

Asgari ücret yüzde 30’luk bir artışla 22.104 TL olarak ilan edildi. Tartışmalı TÜİK enflasyonu dahi kasım ayında yıllık yüzde 47,09 olarak duyurulmuştu. TÜRK-İş’in kasım ayına dair yaptığı hesaplamalara göre bir işçinin aylık yaşama maliyeti 26.712 TL iken açlık sınırı, açıklanan asgari ücretin hemen ensesinde duruyor: 20.562 TL…

Erdoğan her ne kadar emekçileri enflasyona ezdirmediğini iddia etse de tablo net. Hükümet, emekçileri enflasyonla ezme yeminini tutuyor. Peki bu acı durum karşısında herkes mi mutsuz? Hayır, Mehmet Şimşek’in zengini daha zengin, yoksulu ise sefil kılma planını bir hayli beğenen, tek kaygısı bunun kararlılıkla uygulanıp uygulanmayacağı olan yerli ve yabancı patronlar sonuçtan pek memnunlar.

DİSK-AR’ın asgari ücret açıklanmadan önce yayımladığı raporu hükümetin işçi düşmanı ekonomi politikalarını ispatlarıyla gözler önüne seriyor. Raporun yalnızca başlıklarına bakmak dahi yeterli: Asgari Ücret Enflasyonun Sebebi Değil, Asgari Ücret Artışı İstihdamı Düşürmedi, Verimlilik Artışı Asgari Ücrete Yansımıyor, Türkiye Avrupa’nın En Düşük Asgari Ücretli Ülkeleri Arasında ve Asgari Ücretli 20 Yılda 20 Cumhuriyet Altını Kaybetti!

Erdoğan asgari ücretin 2002’den beri dolar bazında arttığını söylüyor. Soma Katliamı sonrasında 1800’lü yıllarda İngiltere’de yaşanan maden kazalarını hatırlatmasını düşünecek olursak, 2002’yi referans vermek Erdoğan için bir ileri adım sayılabilir. Ancak yine de 2002 kıyaslaması dahi yenilir yutulur gibi değil. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi asgari ücretli 20 yılda 20 altın kaybetti ama dahası da şu: 2006 yılında ortalama ücret asgari ücretin 2,16 katı iken bugün asgari ücret ortalama ücret haline geldi! Yani AKP’nin ekonomi politikası, yaşamını çalışarak sürdürmek zorunda olan biz işçilerin alım gücünün sürekli olarak düşmesine sebep oldu. Gidişata göre 2025’in ilk aylarından sonra asgari ücret açlık sınırının altına düşecek. Sonuç olarak kral çıplak: Hükümet işçileri karın tokluğuna bile değil, aç acına çalıştırma telaşında.

Yoksulluk emeklilerde daha da derinleşirken memurlar da aynı girdaba giriyor. Emeklilere zam beklentisi yüzde 17 iken, memurlar için de yüzde 12 konuşuluyor. Tüm çalışanlar sefalette eşitlenirken servet en üstteki zenginlerin elinde toplanıyor. Türkiye kişisel servet artışında dünyada birinci sırada: 2023’te 60.787 tane dolar milyoneri varken mevcut ekonomi politikaları ile bu sayının 2028 yılında 87.077’ye ulaşacağı tahmin ediliyor! Buraya bakacak olursak dolar milyoneri sayısındaki artış (yüzde 43) asgari ücret artışının üzerinde. Türkiye’deki en zengin yüzde 10 ise tüm servetin yüzde 70’ine sahip!

Türkiye’de bir numaralı gündemimiz yoksulluk! Ve bu sorunumuzun tek müsebbibinin AKP iktidarı olmadığını da unutmayalım. Geçtiğimiz yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkan CHP’nin bu tabloda hiç mi payı yok? Sadece CHP’li belediyelerde imzalanan toplu sözleşmeler dahi CHP’nin de nasıl bir gelecek hayal ettiğini ve o gelecekte de emekçiler için refah dolu günlerin olmadığını gösteriyor. Mehmet Şimşek’in programı ise, AKP’nin hep övündüğü üzere yerli ve milli bir program değil, doğrudan doğruya bir IMF’siz IMF programı. Tüm bunlar bize şunu gösteriyor: Türkiye’de emekçiler olarak yerli ve yabancı zenginlerden bağımsız bir siyaset oluşturmadıkça ekmeğimiz kolay kolay büyümeyecek!

Çünkü Türkiye’de bir kaynak sorunu yok, paylaşım sorunu var. Yoksullaşmamızın tüm sebebi bu!

Taleplerimiz net: Tüm emekçilere ve emeklilere insanca yaşayacak bir ücret sağlansın ve tüm ücretlere gerçek enflasyon oranında üç ayda bir zam yapılsın! Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın; kıdem tazminatı tavanı kalksın! Sendikalaşma önündeki engeller, yetki itirazı davaları ve grev yasakları sonlansın!

Türkiye işçi sınıfı bu talepler etrafında mücadele etmeye ve seferber olmaya hazır. Yalnızca Türk-İş’in kitlesel Ankara mitingi bile bunu ispatlamaya yeter. Sendikaların konfederasyon ve hatta sendikalı-sendikasız ayrımı gözetmeksizin taleplerimizin etrafında derhal bir eylem planı yayınlayarak, mücadeleye hazır olduğunu defalarca gösteren emekçileri bir araya getirmesi gerekiyor.

Yorumlar kapalıdır.