Aile Sağlığı Merkezi sağlık çalışanları grev eylemlerine devam kararı aldı
Aile hekimlerinin “eziyet yönetmeliği” olarak tanımladığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik tepki toplamaya devam ediyor. Değişiklik teklifi meslek örgütlerinin tüm itirazlarına karşın Meclise sunuldu ve ne tabip odalarının ne de sendika temsilcilerinin Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile görüşme talepleri karşılık buldu. Yönetmeliğin geri çekilmesi konusunda bir ilerleme kaydedilemedi. Yönetmelik değişiklikleri 1 Kasım 2024’te yürürlüğe girdi.
Yönetmelik değişiklikleri yasasının bir dizi sorunu beraberinde getirdiğine dikkat çeken aile hekimleri kayıtlı hasta sayısının düşürülüp 6 ayda hekime gitmeyenler için maaşlardan kesinti yapılacağını, kayıtlı hasta yılda 7’den fazla aile hekimi sevki bulunmadan hastaneye başvurursa aile hekimlerinin ek ödeme alamayacağını, yazılan ilaca göre ek ödeme verileceğini, aile hekimlerinin maaşlarının tek kalemde her ay performansa göre değişeceğini ve maaşların yoksulluk sınırının altında kalacağını bildirdiler.
Yönetmelik değişikliğinin 1 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlanması üzerine ilk olarak 5-7 Kasım tarihlerinde Aile Sağlığı Merkezi (ASM) hekim ve yardımcı sağlık çalışanları tarafından 3 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. Sağlık Bakanlığının sağlık çalışanlarının taleplerini karşılamaması nedeniyle sağlık emekçileri bir kez daha 2-6 Aralık tarihleri arasında greve çıkarak eylemlerini kararlılıkla sürdürdüler. Tüm şehirlerde geniş katılımlı grevler gerçekleşti.
TTB, Aile Hekimleri Federasyonu, Genel-İş Sendikası, SES gibi sendika ve meslek örgütlerinin imzalarıyla yapılan yazılı açıklamada, yönetmelik geri çekilene kadar eylemlerin devam edeceği bildirildi. Açıklamalarda düzenlemenin birinci basamak sağlık hizmetlerinin piyasa dinamiklerine teslim edileceği sonucunu doğuracağı; etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının Aile Hekimliği birimlerinde mesai dışında ücretli olarak gerçekleştirilmesinin devletin sağlık yükümlülüğünü yerine getirme ilkesine aykırı olduğu vurgusu yapıldı. Nitelikli ve görece daha yüksek maliyetli sağlık hizmetine erişim olanağı bulunmayan hasta grubunun etkinliği belirsiz olan bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmesinin toplum sağlığına zarar verebilecek bir uygulama olduğu açıktır.
Bu dönemde birçok ilde yapılan eylemlerde hekimler temel taleplerini kamuoyuna duyurdular. Bu talepler şu şekilde sıralandı:
1) Enflasyon ve yaşam maliyetlerindeki artış nedeniyle daha adil bir ücretlendirme. Performans sisteminden vazgeçilmesi.
2) Kadrolu istihdam ve sosyal güvence sağlanması ile özlük ve emeklilik haklarının korunması ve geliştirilmesi.
3) İş yükünün azaltılması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi ve nöbet zorunluluklarının sınırlandırılması.
4) Sağlıkta şiddetin önlenmesi için etkili tedbirlerin alınması.
5) Sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için gerekli yardımcı sağlık personeli, ekipman, tıbbi malzeme ve altyapının kamu tarafından sağlanması.
6) Yürürlüğe giren yönetmelik değişiklikleri yasasının geri çekilmesi.
7) Birinci basamak sağlık kuruluşlarında (ASM) koruyucu sağlık hizmetlerinin ilk sırada yer alması.
Sağlık sisteminin kapitalizmin ihtiyaçları doğrultusunda piyasalaştırılmasının sonucu olarak ortaya çıkan sorunlarla mücadelede kararlı olan sağlık meslek örgütleri, TTB önderliğinde bu kez ikinci basamak ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık emekçilerinin de katılımıyla 6-10 Ocak tarihlerinde üçüncü kez ve daha büyük çapta bir greve gitme kararı aldı. Sağlık emekçilerinin bu haklı mücadelesine desteğimizi bildiriyoruz.
Yorumlar kapalıdır.