TİS süreçlerine patronların kâr hırsı damga vuruyor
Koç Holding’e bağlı TÜPRAŞ’ta 1 Ocak’tan beri toplu iş sözleşmesi (TİS) süreci devam ediyor. Holding yönetiminin önce yüzde 15,75, daha sonra yüzde 20 ve 21 zam teklif etmesi nedeniyle TİS görüşmeleri tıkanmış durumda. Çünkü Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olan TÜPRAŞ yönetimi, işçilere sefalet ücreti dayatmakta ısrar ediyor. TÜPRAŞ işçilerinin temel talebi enflasyon altında ezilmemek, geçinebilmek. İşçilerin örgütlü olduğu Petrol-İş Sendikası, zam talebini yüzde 85’ten 80’e çekti ve talebin karşılanmaması halinde daha kararlı bir tutum alacağını kamuoyuna duyurdu.
TÜPRAŞ’ta 2019 yılında Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan TİS kapsamının iki yıldan üç yıla çıkarılması, enflasyon altında zam verilmesi, vardiya sisteminin işçilerin aleyhine değiştirilmesi ve pandemi döneminde hükümetin dayattığı esnek çalışma koşulları nedeniyle binlerce işçi bir sonraki TİS sürecine de hak kayıplarıyla girmişti. Ayrıca TÜPRAŞ, AKP hükümetleri döneminde yasalaşan 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 62. Maddesi uyarınca grev yasağı kapsamında olduğu için TÜPRAŞ işçilerinin grev silahı da ellerinden alınmış durumda. Dolayısıyla işçiler, zam taleplerinin yanı sıra grev yasağının kalkmasını ve TİS süresinin iki yıla düşürülmesini de talep ediyor.
TÜPRAŞ’ın 2005 yılında özelleştirilmesiyle Koç-Shell ortaklığı (Koç Holding daha sonra Shell’in hissesini de satın alacaktı) emekçilerin vergileriyle ve kamu kaynaklarıyla kurulmuş olan rafinerinin kârının üzerine konmuştu. Kısa bir süre sonra da işten atmalar, ücret düşürmeler başlamıştı. Ve saldırılar, Tek Adam rejiminin emek düşmanı politikalarının da yardımıyla devam etmekte. Geçen yıl 18,3 milyar TL net kâr elde eden TÜPRAŞ, işçisine sefalet koşullarında yaşamasını söylüyor. AKP tipi sermaye karşısında “aydın” sermaye olarak gösterilip kimi kesimlerce methedilen Koç Holding’in de aslında hiçbir farkı yok. Burjuvazi yine burjuvazi, patron yine patron.
Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Ravago Petrokimya, Özçelik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Tezcan Galvaniz ve Tekgıda-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Sunel, OTP ve TTL tütün fabrikaları dahil başka sektör ve fabrikalarda da TİS süreçleri devam ediyor. Hemen hemen hepsinde karşımıza aynı tablo çıkıyor: Kâr hırsıyla patronlar, işçilere yalnızca sefalet ücretlerini reva görüyor. Tütün fabrikalarında olduğu gibi pek çoğunda bu duruma insanca olmayan çalışma koşulları eşlik ediyor.
Asgari ücrete resmi enflasyonun dahi altında yapılan zammın ardından Türkiye büyük burjuvazisinin temel hedeflerinden biri, TİS’leri düşük zam oranları ile bitirerek ücretleri enflasyon altında ezmek ve kârlılıklarını artırmak oldu. Bu saldırı dalgasına karşı tek tek işyerlerinin örgütlülüğü ve direnci son derecede önemli olsa da, bu örgütlü saldırıya karşı gerçek bir kazanım için emek hareketi içerisinde birleşik bir mücadele hattının kurulması bir numaralı görevimiz olarak karşımızda durmayı sürdürüyor.
Yorumlar kapalıdır.