İran’daki bağımsız emek örgütlerinin ortak bildirisi
İran’dan bağımsız emek örgütlerinin İsrail’in İran’a saldırısı üzerine yayımladıkları bu ortak deklarasyonu Gazete Nisan okurları için paylaşıyoruz. Gazete Nisan yayın kurulu ve İşçi Demokrasisi Partisi, Siyonizmin ve emperyalizmin mevcut saldırganlığı karşısında soyut bir barış talebini değil, İran’ın gerici molla rejimine politik destek vermeksizin, Siyonizmin ve emperyalizmin askeri yenilgisini savunmaktadır. Bununla birlikte, mevcut deklarasyon İran’daki mücadeleci sendikaların hem Siyonist saldırganlığa hem de molla rejimine karşı aldığı tutum açısından önem taşımaktadır. Sitemizde bu konuda yayımlanan diğer iki açıklamaya buradan ulaşabilirsiniz. İşçilerin Uluslararası Birliği- Dördüncü Enternasyonal’in açıklaması ve onun Türkiye partisi İşçi Demokrasisi Partisi’nin açıklaması.
İran ve bölgedeki mevcut istikrarsız ve tehlikeli koşullar ışığında, aşağıda imzası bulunan kuruluşlar ortak bir tutum sergilemeyi görevleri olarak görmektedirler.
İran’ın emekçi halkının — işçiler, öğretmenler, hemşireler, emekliler ve diğer ücretliler — savaştan, militarizasyondan, ülkenin bombalanmasından veya baskıcı ve sömürücü politikalardan hiçbir zaman çıkarları olmamıştır ve olmayacaktır.
İsrail ordusunun İran’ın farklı bölgelerindeki yüzlerce hedefi — altyapı, işyerleri, rafineriler ve yerleşim alanları dahil — bombalaması, sıradan insanların, özellikle de işçi sınıfının hayatları, geçim kaynakları ve gelecekleri ile ödenen bir savaş çığırtkanlığı projesinin parçasıdır.
İsrail’in İran halkına karşı düşmanlık beslemediğini iddia etmesi, yalan ve siyasi propagandadan başka bir şey değildir. Daha dün, İsrail Savunma Bakanı “Tahran’ı yakmak” tehdidinde bulundu. Trump ve diğer ABD yetkililerinin tekrarlanan tehditleri ve Batı hükümetlerinin bu tür eylemlere tam destek vermesi, bölgedeki gerginliği, güvensizliği ve yıkımı daha da artırmıştır.
İsrail ve ABD hükümetleri, Gazze’de devam eden soykırımın ve bölgede ve dünyada işlenen sayısız diğer suçların başlıca failleridir. Bu zulümlere karşı sessiz kalırken ikiyüzlü bir şekilde barış arayışında gibi davranan Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlar da aynı egemenlik sisteminin parçasıdır. Küresel kapitalist sistemin tamamı, kâr odaklı mantığı ve emperyalist güçler, savaşların, insani felaketlerin ve çevresel yıkımın ana nedenleridir.
İran işçi sınıfı savaştan hiçbir fayda görmemektedir, aksine bu savaşlar doğrudan onun yaşamını ve güvenliğini hedef almaktadır. Ekonomik yaptırımların devamı, askeri harcamalara ayrılan devasa bütçeler ve özgürlüklerin kısıtlanması, daha fazla yoksulluk, daha geniş çaplı baskı, açlık, ölüm ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açacaktır.
İran’daki bağımsız işçi ve taban örgütleri ve aktivistler olarak, ABD ve İsrail’in bize özgürlük, eşitlik ve adalet getirmek istediğine dair hiçbir yanılsamamız yok. Tıpkı İslam Cumhuriyeti’nin baskıcı, müdahaleci ve işçi düşmanı doğası ve davranışları konusunda hiçbir yanılsamamız olmadığı gibi.
Biz İran’ın işçileri ve emekçileri, en temel haklarımızı ve yaşam gerekliliklerimizi güvence altına almak için verdiğimiz mücadelelerde yıllardır ağır bedeller ödedik — hapis, işkence, infaz, işten atılma, tehditler ve dayak gibi. Örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüğü haklarımızdan mahrum bırakılıyoruz. Bu ülkenin işçileri ve emekçileri, son kırk yıldır sırtımızdan astronomik servetler biriktirirken bizi sürekli güvensizlik ve yoksunluğa mahkum eden İslam Cumhuriyeti ve kapitalistlere haklı olarak öfkeliler ve bıkmış durumdalar. İran’ın işçilerini, kadınlarını, gençlerini ve ezilen halkını baskı ve katliamlara maruz bırakan tüm yetkililer ve kurumlar, ezilen halkın kendisi tarafından yargılanmalı ve hesap vermeli.
İşçiler olarak mücadelemiz, toplumsal ve sınıfsal bir mücadeledir. Bu mücadele, yalnızca kendi gücümüze dayanarak, son yıllardaki hareketlerin devamı olarak — “Ekmek, İş, Özgürlük” ve “Kadın, Yaşam, Özgürlük” eylemleri dahil — ve uluslararası işçi sınıfı, tüm hümanist, özgürlük arayışında olan ve eşitlik odaklı güçlerle dayanışma içinde ilerleyebilir.
Mevcut savaşın devamı, daha büyük yıkım, geri dönüşü olmayan çevresel zarar ve insani felaketlerin tekrarlanmasından başka bir şey getirmeyecektir. İran işçi sınıfı ve yoksul halkı, bölgedeki diğer ülkelerin ezilenleri gibi, bu durumun başlıca kurbanları arasındadır.
Aşağıda imzası bulunan örgütler, tüm işçi örgütlerini, insan hakları kurumlarını, savaş karşıtı grupları, çevre aktivistlerini ve dünya çapında barış arayışında olan güçleri; savaşın, bombalamaların, masum insanların öldürülmesinin ve çevrenin tahrip edilmesinin derhal durdurulmasını talep etmek için birleşmeye ve İran halkının ve bölgenin soykırım, militarizm ve baskıya son vermek için verdiği mücadeleleri desteklemeye çağırmaktadır.
Ortadoğu halkları, bölgesel ve küresel güçler arasındaki yıkıcı gerilimin sona ermesini ve kalıcı bir barışın kurulmasına ihtiyaç duymaktadır — bu barış, hakların örgütlenmesi, kitlesel seferberlikler, büyüyen protesto hareketleri ve doğrudan- kolektif katılım yoluyla kendi kaderlerini belirleyebilecekleri bir barış olmalıdır.
Savaşa hayır — Savaş çığırtkanlığı politikalarına hayır
Acil ateşkes bizim en acil talebimizdir.
İmza sahipleri:
* Tahran ve Banliyöleri Otobüs Şirketi İşçileri Sendikası
* Haft Tapeh Şeker Kamışı İşçileri Sendikası
* Huzistan Emekli İşçileri
* Emekliler Sendikası
* İşçi Örgütlerinin Kurulmasına Yardım Koordinasyon Komitesi
* Emekliler Sendikası Grubu
https://laboursolidarity.org/en/n/3499/joint-statement-by-independent-organizations-in-iran
Yorumlar kapalıdır.