Patronlar MESS sözleşmesinde yıkıma hazırlanırken metal işçisi mücadeleyi yükseltmeli!

Eylül ayında işçi sınıfının en büyük gündemlerinden biri metalde yapılacak olan toplu sözleşme. İşveren örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Özçelik-İş sendikalarının arasında, on binlerce metal işçisinin alacağı ücretleri ve sosyal hakları belirleyecek bir grup toplu iş sözleşmesine şahit olacağız.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in programı emekçilerin başta ücretlerini -ve işsizliğin artmasıyla birlikte işlerini- ellerinden alarak ciddi bir saldırı planı uyguluyor. Bu saldırının amacı rejimin mevcut birikim krizini dış yatırımla aşmak ve krizin faturasını emekçilere kesmek. Temmuzda asgari ücrete zam verilmedi, kamu işçilerinin talepleri grev yasakları ile bastırıldı ve talep edilenin çok altında bir zam oranıyla “konu kapatıldı”. Ağustos ayında başlayan memur sözleşmesi süreci de “hedeflenen enflasyon oranında zam” dayatmasıyla başladı. Rejimin emekçilere mesajı net: Bu sene zam yok.

Öte yandan DİSK-AR’ın yayımladığı verilere göre Türkiye’de geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 32’ye ulaşmış durumda. Bu artış elbette metal işkolunu da tehdit ediyor. Fabrikalardan gelen haberler de bunu doğruluyor. İşverenler, Şimşek programını gerekçe göstererek metal işçilerinin üzerindeki sömürüyü ve baskıyı artırmaktan geri durmuyor. Rejimin metal işçilerinin seferberliklerini engellemek için en büyük dayanaklarından olan Türk Metal Sendikası’nın bazı fabrikalarda işyeri temsilcileri aracılığıyla işçilere “yüksek zam beklemeyin” dediğini görüyoruz. Geçtiğimiz aylarda Bilecik’te Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Accuride Wheels jant fabrikasının kapanması da metal sektörü üzerindeki işsizlik basıncını artırmıştı. Bir diğer tarafta ise sendikalaşma girişimlerine karşı işten atmalar sürüyor. Son olarak Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlü OMSA Metal ve SAG Hidrolik’ten öncü işçiler işten çıkarılmış ve buna karşılık direniş başlatılmıştı.

Emekçilerin darboğazı patronlar ve Tek Adam rejimi tarafından derinleştiriliyor. Cendere, bir tarafta işsizlik baskısı, bir tarafta açlık ücretlerinden oluşuyor. MESS grup sözleşmesi sınıfın diğer birçok kesimi için referans olması sebebiyle ve kazanımların diğer örgütlü sektörlerde yeni mücadelelerin kıvılcımlarını yakabileceği için özel bir önem taşıyor. Bu süreç asgari ücretle birlikte bütün ücretleri doğrudan etkileme gücüne sahip.

Geçtiğimiz aralık ve ocak aylarında metal işkolunda MESS’le gerçekleştirilen diğer sözleşmelerde de görüldüğü üzere, emekçilerin kararlı mücadelesi Cumhurbaşkanının grev yasaklamasına rağmen zaferle sonuçlanmıştı. Bugün emekçilerin ücret ve sendikalaşma mücadelesini kazanmasının yolu da aynı patikayı takip etmektir. Konfederasyon farkı gözetmeksizin bütün metal işkolu sendikaları derhal acil talepler etrafında bir araya gelmeli; Şimşek programının ve MESS’in saldırı planına karşı savunma pozisyonundan çıkıp müdahaleye geçmelidir.

Yorumlar kapalıdır.