Tecavüzlere ortak olmayalım!

Her gün, onlarca kadına tecavüz haberiyle uyanıyoruz. Tecavüz olaylarının ortak yanları çok; tecavüzcüler çoğunlukla akraba ya da polis, asker, jandarma, korucu, üst düzey yetkili erkekler… Tecavüze yardım edenler komşular, aile bireyleri… Ortak noktalar faillerle sınırlı değil, tecavüze uğrayan kadınlar, uğradıkları cinsel şiddet yetmezmiş gibi öldürülüyorlar ya da zorla intihar ettiriliyorlar (!) Bitmiyor! Çoğu davada sanıklar rüşvet verilirmiş gibi haksız tahrik indirimiyle hafif cezalar alıyorlar, hâkimlerce ‘mağdurun da rızası varmış’ diyerek salınıveriyorlar. Yetmiyor! Televizyonda tecavüz sahneleri dizilerde dakikalarca tekrar tekrar gösteriliyor, programlarda tecavüz sanki bir eğlence aracıymışçasına işleniyor. İzleyenler gülüyor, sunanlar gülüyor. Tecavüz edenler yalnızca tecavüzcüler mi oluyor?

Biz tecavüz ettik, artık sen kendini as!

Çok değil, 10 gün önce 15 yaşındaki Havva E.’ye, babasının amcasının çocukları tarafından tecavüz edildi. Olaydan sonra, Havva’nın amca kızı, tecavüzcülerin “Ben sana 2 gün önce ne dedim! Kandırın, kendini assın, intihar etmiyorsa sen intihar ettir. İntihar etmezse bu açığa çıkar, rezil oluruz” şeklinde telefon konuşmalarını işitti. Yaşadıklarını ablasına anlatan Havva, tehdit edildiğini söyledi ve üç gün sonra ahırda asılı bulundu. Havva’nın cesedinden elde edilen DNA örneğinin, babasının amcasının oğlu olan Mehmet E.’ye ait olduğu belirlendi.

Sen tecavüz ettin, o zaman seni salalım!

Geçtiğimiz hafta, Ankara’da 23 yaşındaki ODTÜ’lü öğrenci İ.Ç.’yi kaçırarak tecavüz etmekle suçlanan iki sanık, 7 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tecavüz bir insanlık suçuyken, neden serbest bırakılıyorlar? Çünkü Türkiye’deki bütün davalara bakan bir tane Adli Tıp Kurumu var, başımıza ne gelirse gelsin, bu kurumun raporu gelmeden davamız yürümüyor, hiçbir üniversite hastanesinin raporu mağduriyetimizi anlatmaya yetmiyor. 12 ay sonraya randevu veren bu kurum sayesinde, piyango vurmuş gibi sanıklar serbest bırakılıyor. Şimdi soruyoruz, sanıkları ödüllendiren hâkimler tecavüze ortak olmuyor mu?

Görevdeyken tecavüz ettin, o zaman oradan tayinini alalım!

Avcılar’da 10 gün önce yabancı uyruklu kadına tecavüz ettiği iddiası ile tutuklanan A.K.’nin 13 yıllık polis memuru olduğu belirtildi. Mağdur “Hepimizi minibüse bindirdiler. Polis olduklarını, bizi tek tek evlerimize bırakacaklarını söylediler” ifadesinde bulundu. Soruşturmalar sonucu, bahsedilen aracın Asayiş Şube Müdürlüğü, Ahlak ve Kumar Büro Amirliği’nin o gece nöbetçi olan ekip otosu olduğu ortaya çıktı. Olaydan sonra A.K tutuklandı, araçta bulunan Murat K. açığa alınırken, Evren G. ile Serkan D. Köprüler Koruma Şube Müdürlüğü’ne tayin edildi. Peki, ekip otosunda bulunan diğer polisler bu tecavüze ortak olmadı mı?

Tecavüzler oluyor, o halde gülelim, eğlenelim, normalleştirelim!

17 Ekim gecesi Habertürk’te Ali Poyrazoğlu’nun sunduğu eğlence programında “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisindeki tecavüz sahnesi, parodi olarak sahnelendi. Eğlence adına açıkça tecavüzü normalleştiren ve meşrulaştıran bir gösteri yapıldı. Skeci yapanlar, TV programı içinde yer verenler, alkışlayanlar ve gülenler, tecavüzle eğlenirken, bu tecavüzlere ortak olmadılar mı?

Sen hâlâ birine tecavüz edemedin mi, üzülme!

Şok gazetesi 20 Ekim günü internet sitesine koyduğu haberde, henüz tecavüzcü olamayanlara müjdesini şu ifadelerle veriyor: “Fatmagül’ün şişmesi geliyor! Böylece isteyen Fatmagül’e tecavüz bile edebilecek!”

Yaratılan bu tecavüz kültürüne ve tecavüze ortak olan bütün kesimlere karşı yasta değil, isyandayız! Biz erkek egemen kapitalist sistemin ve onun militarist güçlerinin, kadın katliamlarının teşvikçisi yargı sisteminin, kurumlanmış kurum ve kuruluşlarının, cinsiyetçi medyasının yaptığı kadın soykırımına sessiz kalmayacağız! Cinsel işkenceye maruz kalmak katledilmek istemiyoruz ve tecavüze ortak olmayacağız!

Yorumlar kapalıdır.