Çocuklarını sevmeyen ülke

Gazetelerde okuruz bazen, bazen de televizyonlarda izleriz çocuklarla ilgili mahkeme sonuçlarını… Bizlere “Bu kadarı da olmaz” dedirtecek cezaları çocuklara reva görür sistem.

Şunlara benzer sözleri duyarız; “Çocuklara şu kadar ceza” diye. Gazetelerde okuruz bazen, bazen de televizyonlarda izleriz haberlerde çocuklarla ilgili mahkeme sonuçlarını… Bazen bizlere “Bu kadarı da olmaz” dedirtecek cezaları çocuklara reva görür sistem. Yıllar önceydi bir tepsi baklava çaldı diye çocuklara 10 yıla yakın ceza vermişti mahkeme. O günü dün gibi hatırlarım, kamu vicdanı rahatsız olmuş ve bu cezayı eleştirmişti. Hâlbuki cezayı verenleri değil de o cezaya sebep olan yasaları eleştirmeyi düşünen çok az olmuştur sanırım. Bir de yasaları uygulayanların niyetini sorgulamak lazım.

Bunlara benzer bir olay da Adana’da yaşandı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı’nca yürütülen soruşturmada yaşları 13 ile 16 arasında değişen 6 çocuk hakkında ‘PKK terör örgütü adına suç işlemek, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulmasına iştirak, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulmasına iştirak, PKK örgütünün propagandasını yapmak’ suçlarından Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Savcı, her sanık çocuk için 4 ayrı suçtan toplam 58’er yıl hapis cezası istedi. 13-14 yaşındaki çocuklar için verilecek cezaların, yaşlarının küçük olması nedeniyle TCK’nın 31/2’nci maddesi uyarınca 21’er yıl 6’şar aya, 15 ile 16 yaşlarındaki 3 çocuk için istenen cezalarının ise, TCK’nın 31/3’üncü maddesi uyarınca 31’er yıl 6’şar aya kadar indirilmesini istedi. Sormak lazım, bu çocuklara bu kadar cezayı neden reva gördüler? Bu çocukların Kürt olması cezada etken olmuş olabilir mi? Katillerle resim çektirenler, sıra anadilde eğitim ya da kültürel özgürlük isteyen Kürt çocuklarına, muhalif çocuklara gelince mi bu kadar acımasız oluyor?

Bu çocukların yaptığı eylemler hak arama eylemidir, kimseyi öldürmediler, kimseye zarar vermediler. Devlet önce bu çocukların sokağa dökülmesine sebep olan çarpıklığa son versin.

Yazan: Kemal Boran (24 Ocak 2009)

Yorumlar kapalıdır.