Krize karşı kenetlenmeliyiz

Bir yanda dünyayı etkisine alan ABD merkezli mali kriz! Bir yanda krizin nedeni emperyalist-kapitalist sistemin, rengi siyah ama ideolojisi sömürücü Obama’yı “umut” olarak piyasaya sürmesi… Diğer yanda Türkiye’de krizin duyulmasıyla birlikte patronların kitlesel işten çıkarma, ücretsiz izin ve ücret dondurma girişimlerine hız vermesi… Kriz bütün dünyada işsizler ordusunu büyütüyor…

Devletler ve hükümet ise patronları kurtarma peşinde. Örneğin Başbakan Erdoğan! Krizin başından bu yana hep ikircikli tutum aldı. Önce krizin ülkeyi teğet geçeceğini söyledi. Sonra krizin psikolojik olduğunu… Şimdi de kriz için patronlara paketler hazırlıyor…

Hani kriz teğet geçecekti? Hani psikolojikti? Yüz binlerce işçi işten atılıyor! IMF ile yeni bir anlaşma gereği duyuluyor! On binlerce işçi işsizlik fonundan yararlanmak için başvuruyor! Ama kriz psikolojik, öyle mi? Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu bile gerçek işsiz sayısını 5,6 milyon olarak açıkladı. İnsaf!

Krizin yaratacağı ağır tahribatı hayatımızda şimdiden hissediyoruz. Yoksulluğun, işsizliğin, suç oranlarının artması sosyal yıkımın habercisi… Buna rağmen hükümet IMF ile yeni bir anlaşma peşinde. Muhtemelen anlaşma yerel seçimler sonrasına kalacak. Bu, işçi ve emekçilere dayatılacak yeni bir saldırı planı!

Krizin geçici olduğunu söyleyenler var. Bu kişiler dün de her şeyin çok güzel olduğunu söylüyorlardı! Kriz derinliğini anlamak için yarattığı tahribata bakmak yeterli… Başkentte bir genç kadın borçlarını ödeyemediği için komşusundan destek istiyor. Yardımı alamayınca maalesef komşusunu 12 yerinden bıçaklayarak öldürüyor ve bileziklerin alıp kaçıyor…

Bırakın insanların borçlarını ödemesini şimdi karınlarını doyuracak parası yok. Aldıkları ücretler faturalarına dahi yetişmiyor. Kriz işçi sınıfını ve yoksul emekçi kesimleri derinden etkiliyor…

Krize karşı kenetlenmeliyiz. Yerel, tekil bütün mücadeleleri birleştirmeliyiz. Bu birleşmelere karşı çıkacak patronlara ve sendika bürokratlarına rağmen bunu başarmalıyız… Bu en acil görevimizdir…

Yazan: B. Toprak (25 Ocak 2009)

Yorumlar kapalıdır.