Anlaşılan sağlık sistemi yeterli değil

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın hastaneye kaldırıldığını televizyondan duyduk.

Gazeteciler ısrarla rahatsızlığının ne olduğunu öğrenmek istedileri, hastane yetkilileri ve aile ısrarla hastalığı konusunda bilgi vermediler. Devlet sırrı gibi saklandı. Nedir gizlenen? Birkaç gün sonra Unakıtan’ın kalp sorunu olduğunu, anjio mu, bypas ameliyatı mı olacağını ABD’ye gittikten sonra doktorların karar vereceğini açıkladılar. Türkiye’deki doktorlar buna karar veremedi mi?

Unakıtan’ın ABD’ye gitmesi akıllara birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Yetersiz olan uzmanlaşmış doktor sıkıntısı mı, yoksa hastanelerdeki cihazların yetersizliği mi? Ya da parası olanın dünyanın her yerine gidebileceği gerçeği mi?

Peki ya emekçiler ve yoksullar için durum nasıl işliyor. Küçük bir örnek vermek gerekirse.

Kalbinden rahatsızlanan yeşil kartlı bir hastayı neler bekliyor? Birçok devlet hastanesinde Kardiyoloji bölümü yok. Olanlarda da sadece bir doktor var.

Öncelikle telefon ya da internetten randevu alınıyor. Ondan sonra yapılacak tetkiklerin çoğu o hastanede yapılmıyor, ya sevk almanız gerekiyor ya da ücret ödeyerek tetkikleri yaptırmaya başlıyorsunuz. Sevk kâğıdı verecek sadece bir doktor var. O da saat 10.00’da geliyor, bir saat sonra gidiyor. Bu aşamayı da atlatırsanız, sevk edildiğiniz bölümde kalbinizden rahatsız olduğunuzu unutup uzun kuyruklara girerek, her tetkik için uzun tarihli randevu alabiliyorsunuz. Belki de bu tetkikleri yaptıramadan “hakkın rahmetine kavuşacaksınız”. Zamanınızı alacak birçok ayrıntı ve detayı da sıralamıyoruz.

Başbakan hastanelerde sıraların bittiğini söyleyerek gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor. Haseki ve diğer devlet hastanelerinin koridorları semt pazarları gibi kalabalık.

Talebimiz herkese ücretsiz, eşit sağlık sistemi olmalıdır.

Yazan: Çiğdem Çiçek (18 Şubat 2009)