Erkek egemen sisteme son

Daha 20 yaşında bir kadın olarak yaşadığım ortamda var olan sorunları görüp belli bir farkındalık yaratmak adına İC’yle bu sorunları paylaşmak istedim.

Bu sorunların en başındakilerden biri taciz:Yer-zaman sınırlaması olmadan her kadının başına gelebilecek bir sorun. İşyerinde, sokakta, toplu taşımada, okulda… İşyerinde sekreter olarak çalışan, etrafı sırf ‘kadın’ olduğu için kendilerinde onu taciz etme hakkını gören, çalışanından tut patronuna uzanan bir erkek topluluğuyla çevrili olan arkadaşım. Yolda yürürken ‘atılan’ lafları duymamak için kulaklık takan ben.

İkincisi, şiddet: Yarı yarıya mal paylaşımı istediği için dayak yiyen bir kadının veya Türkiye’deki her üç kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığının haberi. Bir diğeri, ayrımcılık: “Karım da ben de çalışıyoruz ama ben karımın eve geldiğimde yemeğimi yapmasını, evi temizlemesini isterim!” diyen lisedeki tarih öğretmenim.

Cinsiyete dayalı iş seçim:. Aileleri tarafından mühendisliğe zorlanan erkek, öğretmenliğe zorlanan kadın arkadaşım. Ve, kadın bedeninin metalaştırılması:En çok okunan gazetelerin arka sayfalarını ‘süsleyen’ bikinili kadın fotoğrafları, “kapak güzeli” kavramı.

Bu aktardığım bireysel olay veya belirlenimler farklı çeşit ve görünümlerde sanıyorum ki her kadının ve bu konuda duyarlı her erkeğin varlığından haberdar olduğu sorunlar. Sorun feminist kavramını hakaret gibi kullanıp hakkını arayan her kadına bu damgayı vurarak onu düzen bozucu ilan eden görsel medyayla mı çözülecek, yoksa kadın sorunu üzerinde bir kere bile konuşma yapmayan örgün eğitim ortamında yetişen gençlerle mi? Galiba tek bir çözüm var: Erkek egemen sisteme son!

İC okuru

Yorumlar kapalıdır.