Üçüncü köprü tartışmaları

Beraberinde bir sürü tartışma getiren 3. köprü, İstanbul’un ve bölge halkının geleceğini de belirleyecek. Çıkarılan kanunlara ve raporlara rağmen çevre katledilecek, arsalar satılacak, cepler şişecek.

Geçtiğimiz haftalarda CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, ‘arsa rantı ve fiyat spekülasyonlarına neden olmaması için’ gizlenen güzergâhı “Tarabya-Beykoz” olarak açıklamıştı. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da bunu doğruladı: “Altı ay önce ben, Başbakan ve Ulaştırma Bakanı helikopter turuyla belirledik…” Yüksek mühendislik bilgisi gerektiren böylesi önemli konuları, ancak bu bilgiden yoksun birisi kağıt kalemle yapacağına “yükseklere çıkarak” öğrenmeye çalışır. İddialar havada uçuşmaya devam etti, Tayyip Erdoğan iki siyasiyi de yalanladı. Henüz uçmamışlardı, ama uçuş yakındı: “Açıklanan şey üçüncü köprünün güzergâhı değil… Nihai çalışmamızı Ulaştırma Bakanım, Belediye Başkanım, ben üçlü olarak bir helikopterle bölgeyi dolaşacağız.”

Her şeyden önce 3. köprü tasarısının yeni olmadığını bilmek gerekiyor. 80’lerin sonundan itibaren, en az bugün olduğu kadar ciddi tartışmalar olmuştu ve değişik güzergâhlar açıklanmıştı. Her bir açıklamada ve yalanlamada, bahsi geçen güzergâhlardaki büyük arsa ve emlak spekülatörleri köşeyi birkaç kez dönmüştü.

Vatan millet uğruna denilen bu büyük yatırım, kapalı kapılar ardında tartışılıyor, güzergâh bilgisi sızdırılıp emlak alış-satış sezonu açılıyor. Bugün sızdırılan bilgi öyle bereketli ki, 3. köprünün, Karadeniz sahil yoluyla birleşerek Trakya’ya kadar uzanacak bir geçişi sağlayacağı haberleri dolaşıyor.

Eğer amaç İstanbul trafiğini rahatlatmaksa, kuzeye yapılacak bir köprünün şehir içi trafiğe etkisinin çok sınırlı olacağı biliniyor. Yok eğer transit geçit sağlanıp güneydeki iki köprü trafiğe; kuzey köprüsü, taşımacılığa ayrılacaksa bile, bunun halka açık bir biçimde planlanması, tartışılması gerekir. Aksi halde ‘arsa rantı ve fiyat spekülasyonlarına neden olmaması için’ gösterilen her çaba, tam tersi bir etki yaratacaktır, ve de yaratmaktadır. Bunun yanı sıra, böylesine maliyetli bir projenin güzergâhı da, uzmanlığı olmayan üç kişinin helikopter gezisiyle değil, bilim insanlarının ortak çalışmalarıyla belirlenebilir. Kısaca özetlersek, belediyenin tüm harcamalarından olduğu gibi, tüm karar ve tartışmalarından da haberdar olabilmeliyiz.

Yazan: Salih Şimşek (31 Ağustos 2009)

Yorumlar kapalıdır.