Amerikan sağlık sistemi sosyalleşir mi?

300 milyonluk bir nüfusa sahip olan Amerika’da 50 milyon kişinin herhangi bir sağlık sigortası yok. 25 milyon kişinin ise, sağlık sigortası yetersiz. Geriye kalanlar sigorta şirketlerinin insafına terk edilmiş durumda.

Sigorta ücreti bazı iş yerlerinde patronlar tarafından ödenirken çoğu Amerikalı emekçi sigortasını kendi cebinden ciddi meblağlarda para harcayarak ödüyor. Bu sigortalı kimselerin bile, pek çok kaza ve hastalık durumunda, tedavi ücretleri sigorta tarafından karşılanmıyor. İşte Amerikan rüyası!

Daha seçim döneminde bu konuda pek çok vaatlerde bulunan Obama ise, şimdilerde senatodan bir sağlık reformunu geçirmeye çalışıyor. Bu reform uyarınca devletin her vatandaşına, istemesi durumunda sağlık sigortası sunacağı belirtiliyor. Bunun sonucunda da, pek çok sağlık hizmetinin ucuzlamasının hedeflendiği söyleniyor. Ancak Obama’nın bu reform önerisi pek çok tepkiye yol açtı bile.

“‘Komünist” Obama’ya kitlesel tepki

Obama’nın reform önerisine getirilen başlıca eleştiri; bu reformu hayata geçirebilmek için vergilerin arttırılacağı endişesi üzerine kurulu. Bunun üzerine Cumhuriyetçiler, Obama’yı komünistlikle suçlayıp, zenginlere büyük vergi yükleri getireceğini söyleyerek onu eleştiriyorlar. Aynı zamanda Obama’nın da dâhil olduğu Demokratların içerisinde dahi tasarıyı reddeden var. Yapılan anketlere göre ise, Obama’nın halk içerisindeki güvenilirliği yüzde yirmi oranında gerilemiş durumda.

Buna karşı ABD’de, Cumhuriyetçiler ile bağı bulunan “Freedomworks” adlı hareket tarafından organize edildiği söylenen, 10 bin kişilik bir eylem yapıldı. Eylemde Obama, ülkeyi sosyalizme sürüklemekle suçlandı!

Reform halkçı mı, piyasacı mı?

Senatoda ve Sağlık kongresinde kendisine yapılan suçlamaları cevaplayan Obama, öncelikle, sağlık reformunun ülkesinde kaçak olarak yaşayan 12 milyon kişiyi hiçbir şekilde kapsamayacağını açıkladı. Zengin Amerikalıların vergiden düştüğü bağış miktarında da hiçbir kısıntıya gidilmeyeceğini ima etti. Ayrıca reform için, harcanacak para miktarının da, on yıl içerisinde toplam 900 milyon dolardan daha fazla olmayacağının garantisini verdi. Obama’nın burjuvalara verdiği bu garantiler dahi, sağlık reformunda yoksullara yeterli yerin açılmadığını gösterir nitelikte.

Obama’nın reformdan asıl beklentisi, yoksulların iyileştirilmesini sağlamak ve zenginlerin vergilerini arttırarak bir adalet sağlamak değil. 14 trilyon dolarlık Amerikan ekonomisinde, sağlık sektörü yüzde 16’lık bir paya sahip. Obama’nın yapmaya çalıştığı, burada dönmekte olan paranın daha adil bir biçimde diğer sektörler arasında paylaşılmasını sağlamak. Özellikle de, çok masraflı olan özel sigortaların yükünü taşıyan patronların yükünü hafifletmek.

Bir yandan Cumhuriyetçiler, işçi sınıfının beynini, ‘kamulaştırma öcüdür’ diyerek, babadan kalma propaganda yöntemleri ile yıkayıp, ellerinde bulundurdukları sektörleri korurken, öte yandan Demokratlar, Amerikalı emekçi kardeşlerimizi sosyal hakları hayata geçireceği yalanlarını savurarak kandırıp burjuvaların ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyorlar.

Görünen elbette şu ki, her yıl sağlık hizmeti alamadığı için yaşamını yitiren milyonlarca Amerikan emekçisinin bağımsız bir sınıf politikasını izlemesi, onun ve tüm dünya emekçilerinin tek çıkar yolu olmaya devam ediyor.

Yazan: Sedat D. (29 Eylül 2009)

Yorumlar kapalıdır.