YÖK’ten anti 50-d’cilere baskı

Asistan kelime olarak yüksek öğretim kuruluşlarında öğretim üyesi yardımcısı anlamına geliyor. Ama buradaki yardımcı çanta taşımak, ödev okumak anlamına gelmiyor. Aslında burada bir bilim insanının yapmaya çalıştığı şey asistan yoluyla kendinden sonra gelecek olanı yetiştirmektir.

Ama 50-d kapsamında güvencesiz çalışan asistanların “bilim” namına bir şey üretebilmesi zor. Tıpkı bugün güvencesiz çalışan bütün işçiler gibi onların da “güven” kaygısı olmamalı ki yaptıkları işe odaklanabilsinler.

Daha önceki haberlerimizde anti 50-d’cilere değinmiştik. Asistanların örgütlenip güvenceli çalışmak için eylemde bulundukları ve davayı kazandıkları süreci aktarmıştık. Fakat yargı kararına rağmen Haziran’dan beri atamaları yapılmadı. 200 kişi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’ten randevu istedi ama talepleri reddedildi. Bunun üzerine de 35 asistan 5 idari görevliye soruşturma açıldı.

İş güvenliği mücadelesi verdiği için soruşturmalık olan 40 asistan, 14 Eylül’de İÜ Merkez Kampüsü’nde soruşturma heyetine savunma yaptı. 100’den fazla akademisyen, asistan ve öğrenci ise, Beyazıt Meydanı’nda yaptıkları eylemle Rektör Söylet’i protesto etti, araştırma görevlilerine destek verdi. Asistanlar İÜ’nün onlara hak verdiğini ama YÖK’ün bu konuda etkili olduğunu belirttiler.

Yazan: Rukiye B. (28 Eylül 2009)

Yorumlar kapalıdır.