Pameks’te kan parası
“Kanı kanla yuğmayalım, suyla yuğalım.”*
Geleneklerimizde “kan parası” tabiri bu deyimle savunulur. Nedir kan parası peki? Ölümüne sebep olunan kişinin “değer”ini, eğer karşılayabilecek gücünüz varsa tabii, ailesine para olarak ödemektir.
İnsanlıkla bağdaşmayan bu korkunç uygulamanın burjuva hukukunda da yeri vardır: destekten yoksun kalma tazminatı. Bu tazminatın ilginçtir ki, bir de hesaplanma ölçütleri vardır. Bu hesap, yaşa, bakımıyla yükümlü olunan kişi sayısına ve maaşa göre değişir. Örneğin, asgari ücretle çalışıyorsanız ve küçük çocuğunuz yoksa, bu rakam epey düşer.
Şaşırmamak gerekir bir insana bu şekilde değer biçilmesine, bu değer biz emekçilerin pek de aşina olduğu bir şey aslında. Patronların gözünde bizler etten ve kemikten oluşan insanlar değil; “değer” yaratan, onlara para kazandıran birer metayız. Biz değer yarattıkça, yani ürettikçe onların sermayesi büyür, bizi ne kadar kötü koşullarda çalıştırırlarsa -örneğin yük aracında taşıtmak gibi- onların kârı o kadar artar. Bizse daha çok fakirleşiriz.
Sel katliamında hayatını kaybeden sekiz Pameks işçisi kadın da, patronlarının onları yük aracında taşıtması sonucu hayatlarını kaybetmişti. Olay sonucu Pameks patronu tutuklanmış ve ölen işçilerin yakınları Pameks’in sahibi Cevdet Karahasanoğlu, servis sorumlusu ve şoförü hakkında iki yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Bunun üzerine, patron, kadın işçileri birer mal olarak gördüğünü ve onların bedelini de parayla ödeyebileceğini düşünerek, ailelere 60 bin TL kan parası teklif etmişti. Aileler bunu kabul etmeyerek, olaya isyan etmişti. Fakat, eteği tutuşan patron, kârını biraz daha paylaşmaya karar vermiş olacak ki, bu durum üzerine ailelere 110 bin TL teklif etti. Asgari ücretle geçinen bu aileler, hayatlarında görmedikleri ve göremeyecekleri bu parayı kabul ettiler. Tarafların “anlaşmasıyla” dava düştü. Pameks işçileri de, Bursa ve Ceylanpınar’da ölen işçi kardeşleri gibi bir çırpıda unutuldu.
Adalet yerini bulmuş muydu? Yoksa, patronun binlerce işçisinin sırtından kazandığı paranın çok küçük bir kısmını ailelerle paylaşması mı burjuvazinin adaletiydi?
*yuğmak=yıkamak
Yazan: Dicle Nadin (27 Ekim 2009)
Yorumlar kapalıdır.