Açlık ve burjuvazinin ortaya saçılan pislikleri

Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) çağrısıyla Dünya Gıda Zirvesi İtalya’nın başkenti Roma’da toplandı.

Toplantının amacı dünya üzerinde sayıları 1 milyarı geçen açların sorunlarına çare bulmaktı. Toplantıya 192 ülkenin katılımcıları katıldı. Ancak dünyanın en zengin sekiz ülkesini kapsayan G-8’den yalnızca ev sahibi İtalya katıldı. Herhalde Berlusconi misafirlerine ayıp olmasın diye toplantıya iştirak etmiş olacak.

G-8 ülkeleri Temmuz ayında İtalya’da toplanan zirvelerinde açlıkla mücadele için 20 milyar dolar kaynak ayırmayı taahhüt etmişti. Ancak 1 milyar insanın ihtiyaçları düşünüldüğünde bu çok küçük bir yardım. Birleşmiş Milletler (BM) bu toplantıda açlıkla mücadele için 44 milyar dolar yardımın çıkmasını bekliyordu. BM’nin önerisi toplantının başlamasından birkaç saat sonra katılımcı ülkeler tarafından reddedildi. Ayrıca FAO’nun kaynaklarının yüzde 17’sini tarımın iyileştirilmesine ayrılması önerisi de reddedilen kararlar arasındaydı.

Dünya Gıda Zirvesi dünya burjuvazisinin ve emperyalizmin pisliklerini ortaya döktü. Zirveye damgasını vuran yoksul ülkelerin başkanları ve eşlerinin yaptığı harcamalar oldu. İtalya’da yayınlanan Il Messaggero gazetesi yoksul ülkelerden Tunus’un liderinin eşi Leyla Zine’nin dünyanın en pahalı mücevherlerinin satıldığı Bulgari’nin önünde çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. Bunun yanı sıra yine yoksul bir ülke olan Libya’nın lideri Muammer Kaddafi kiraladığı villaya 200 tane hostes çağırdı. Hostesler gazetelere uzun uzun sohbet ettiklerini söyledi.

Açıkça görülüyor ki 1 milyar insanın aç olması ‘dünya liderlerinin’ umurunda değil. Zirveye katılmaya tenezzül dahi etmeyen G-8 ülkeleri mi dersiniz, burjuvazisine ‘alışveriş tatili’ imkânı yaratan yoksul ülkeler mi?

Biz sınıf bilincine sahip insanlar olarak biliyoruz ki açlık sorununu kaç milyon dolar olursa olsun yardımla çözemeyecekler, çünkü açlığı yaratanlar onlar. Afrika’da kabileleri ve ırkları birbirine kırdırarak yıllar süren savaşları organize eden de, Çin’de, Vietnam’da, Malezya’da işçileri günlük 1 dolara 12 saat çalıştıran da, hepimizin yakından tanıdığı sömürüyü yaratan da burjuvazi, onun üretim biçimi kapitalizm ve emek sömürüsünü dünya çapında örgütleyen emperyalizm. Brecht’in ‘Tahterevalli’ şiirinde dediği gibi:

Ve şimdi görüyorsun açıkça;

Bu bir tahterevalli tahtası.

Bütün düzen bir tahterevalli aslında.

İki ucu birbirine bağımlı.

Yukardakiler durabiliyorlar orada,

Sırf ötekiler durduğundan aşağıda.

Yazan: Doğan Koca (1 Aralık 2009)

Yorumlar kapalıdır.