Şirinler’i bir de bu gözle izleyelim!
Açlık, yoksulluk, şiddet, kriz, yıkım derken kasvet dolu bir yılı geride bıraktık. Eminim, herkesin 2010 yılından ilk beklentisi bütün bu dertlerin son bulmasıdır. Hep birlikte yeni yılın umut dolu bir yıl olmasını istiyoruz.
Ben de istedim ki yeni yılda bu köşedeki ilkyazım kasvetten uzak, küçük de olsa mutluluk ve umut veren, şirin bir yazı olsun.
Sanırım Şirinler adlı çizgi filmi bilmeyenimiz azdır. Sadece küçüklerin değil büyüklerin de severek izlediği bu çizgi film ABD’de uzun yıllar yasaklıymış. Neden derseniz çünkü ABD’li yetkililere göre Şirinler’de komünizm propagandası yapılmaktaymış. Nereden mi belli? Örneğin Şirinler hiç para kullanmadan komünal bir hayat sürmekteymiş. Herkes kendi işini yapmakta, aynı kıyafetleri giymekteymiş ve çok mutlularmış. Şirin Baba’nın Karl Marx’a benzemesi, üstene üstlük bir de kırmızı şapkası olması başkaca delile gerek bırakmıyormuş. İyi de bütün bunların neresi kötü? İnsan sormak istiyor!
Şirinler’in düşmanı Gargamel ise papaz cübbesi giymekte ve dini temsil etmekteymiş. Oysa Şirinler köyünde bir tane bile ibadethane yokmuş. Altın ve para düşkünü Gargamel aç gözlü kapitalistlerin bir kopyasıyken Şirinler köyünde kimse paraya ihtiyaç duymaz, işler birlikte yapılır ve herkes ihtiyaç duyduğu şeyi bedava edinirmiş.
Tembel Şirin bile tembellik hakkını kullanıp hiçbir iş yapmadığı halde bütün Şirinlerle aynı koşullarda yaşayabilmekteymiş. Özel mülkiyet yokmuş. Şirin çileği tarlaları tek bir Şirin’e ait değilmiş, bütün Şirinlerinmiş. Şirinler’in her biri de bir farklılığı temsil etmekteymiş. Örneğin Şirine feminizmi, Süslü eşcinselliği vs…
Gargamel aç gözlü kapitalizmi temsil ederken kedisi Azman ise ABD’nin peşinden giden küçük ülkeleri, insanları temsil etmekteymiş. Nitekim Azman’ın İngilizce orijinalindeki adı Azrail imiş. Şirinler’in İngilizce yazımı ise ‘Smurf’mış. Smurf ise ‘Socialist Men Under Red Flag’ kelimelerinin baş harflerinden oluşuyormuş yani, ‘Kızıl Bayrak Altında Yaşayan Sosyalist Adamlar’.
51 yıl önce 1958’de Peyo olarak da bilinen Belçikalı çizer Pierre Culliford tarafından yaratılan Şirinler ilk kez çizgi roman olarak yayımlanmıştı. O günden bu yana eşit, adil, mutlu ve şirin bir hayata olan özlemimizin de ifadelerinden biri oldu. Bu bilgiler ışığında çocuklarınızla, eşiniz dostunuzla birlikte Şirinler’i birde bu gözle izlemeyi sakın unutmayın.
Başta bu bilgileri benimle paylaşan 12 yaşındaki sevgili arkadaşım Derya olmak üzere tüm okurlarımızın, işçi sınıfının, tüm ezilen ve sömürülenlerin yeni yılını kutlamak istiyorum. Sınırsız, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyaya olan inancımızla, hayallerimizle, mücadele tutkumuzla daima ileriye…
Yorumlar kapalıdır.