Hava-İş’te bir oy farkla mevcut yönetime devam

Türk-İş’e bağlı Türkiye Sivil Havacılık Sendikası’nın (Hava-İş) 26. Olağan Genel Kurulu, 12-13 Aralık’ta İstanbul Holiday Inn Otel’de yapıldı. Genel Kurul’da seçimlerde, mevcut Genel Başkan Atilla Ayçin’in listesi ile muhalif Gökkuşağı Hareketi’nin listesi yarıştı.

Kongre divan kurulunun seçimiyle başladı. Divan başkanı seçimi yaklaşık 1,5 saat sürdü. Bu seçimin uzun sürmesi, salonda gerginliklere de neden oldu. Ayrıca katılan delegelerin gözlemi, bugüne kadar böylesine uzun süren bir divan seçimine tanık olmadıkları yönündeydi.

Divan seçimlerinde Atilla Ayçin’in adayı Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, muhalif Gökkuşağı Hareketi’nin adayı Hava-İş’in eski yönetim kurulundan Atilla Kaya karşısında, 144’e 131 oyla kazandı.

Divan seçiminde birbirine yakın çıkan bu oylama sonucu, aslında genel kurulun zor geçeceğini işaret ediyordu ve öyle de oldu. Pazar günü yapılan seçimlerde Atilla Ayçin’in listesi, muhalefetin 146 oyuna karşılık 147 oyla kazandı.

Genel Kurul’da birlik mesajları

Divan seçiminin ardından, Atilla Ayçin, DİSK başkanı Süleyman Çelebi ve Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel birer konuşma yaptılar. Konuşmalarda, emekten yana olanların birlikte olmak zorunda olduğuna dair vurgular yapıldı.

Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş başkanı Mustafa Türkel’in konuşması, üzerinde durulması gereken bir konuşma olabilir. Türkel konuşmasında, işçi sınıfının kazanılmış mevzilerini yitirdiğini, artık mücadele zamanının gelip geçtiğini vurguladı, salona “Şimdi var olma zamanı, var mısınız?” diye sordu. 12 bin tekel işçisinin Ankara’ya gideceğini söyledi.”Yukarıda yağmur yağsa da, altımız buz tutsa da Ankara’dan ayrılmayacağız.” dedi. Türk-İş başkanını da eleştiren Türkel, uzlaşı devrinin bittiğini vurguladı. Kıdem tazminatı konusunda ise, Türk-İş’in genel kurulu kararının var olduğunu ifade ederek, “Kıdem tazminatı parlamentoya geldiği gün Türk-İş yönetimi genel grev tarihini belirlemek için karar verir.” dedi.

Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz!

Sendikacılar genelde karşılarında belli bir topluluk görünce en keskin lafları söylemekten çekinmezler. Evet, bugün Tekel işçisi Ankara’nın orta yerinde onurlu bir mücadele sergiliyor. Ama bugüne gelene kadar Tek Gıda- İş sendikası neredeydi diye sormak gerekmez mi? Sendika Tekel’in özelleştirmesi sürecinde neden kararlı bir mücadele hattı yürütmedi? Bugün Türk-İş’e bağlı Şeker-İş sendikasının örgütlü olduğu şeker fabrikaları özelleştirilirken, aynı sorunla karşı karşıya olan iki sendika neden ortak mücadele etmiyor, işçileri birleştirmiyorlar? İşçileri kontrol edemeyeceklerini mi düşünüyorlar?

Evet, keskin laflar ağızdan çıkar ama önemli olan, işçi sınıfının kazanılmış haklarının elinden alınmasına göz yumanların sözlerine işçi sınıfının ne kadar inanabileceğidir. Bu süreçte, yalnızca saldırı kendisine yapıldığı zaman değil, işçi sınıfının hangi üyesine saldırılırsa, o anda hep birlikte bağırmak gerektiğini kavramak gerekiyor sendikacı beyler!

Genel Kurul daha sonra iki listenin delegelerinin aldıkları sözlerle devam etti. Delegeler ne yazık ki, yönetime geldiklerinde sendikanın nasıl bir yol izleyeceğini, sınıfa nasıl bir müdahalede bulunacağını anlatmak yerine daha çok kişisel tartışmalar üzerinde durdular.

Sonuç olarak, mevcut yönetim seçimleri kazanmış olsa da, delegelerin yarısı yönetiminden memnun olmadığını oylarıyla göstermiştir. Evet, bugün Hava-iş sendikasının örgütlendiği işyerlerinde yaşadığı sorunları, dönen hukuk dolaplarını, hükümetin baskısını bilmekle beraber, bu genel kuruldan çıkan sonuçları Atilla Ayçin ve ekibi göz ardı etmemeli. Muhalefetin, delegelerin yarısının desteğini almış olmaları önemli bir veridir.

Evet, işçi sınıfına yönelik saldırıların hız kesmeden devam ettiği bir süreçte Hava-İş Sendikasının yönetimine önemli görevler düşüyor. Tekel işçileri Ankara’da direnirken, Esenyurt Belediye işçileri direnirken, Sabiha Gökçen havalimanı işçileri direnirken; işçilere önderlik yapanlar, yapmaya aday olanlar, evet söz ve eylem sırası sizde. Gün mücadeleyi birleştirme ve büyütme zamanı, artık lafı gevelemenin manası yok!

Yazan: Şahin Yıldırım, 24 Aralık 2009

Yorumlar kapalıdır.