Ücretsiz ulaşım hakkımız!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 16 Kasım’dan itibaren geçerli olmak üzere toplu taşıma ücretlerine zam yaptı. Bundan böyle beş bileti bir arada almamız için dayatılan ELBİL 7,5 liradan 10 liraya, metrobüste tam bilet 1,5 liradan 2 liraya, indirimli bilet 85 kuruştan 1 liraya çekildi. Aylık Akbil limiti ise 200’den 160 liraya çekilerek metrobüste 2 biletlik ücret alınması kabul edildi. Biz emekçilerin vergileri ve ulaşım için ödediği ücretlerle finanse olan İETT’nin zarar etmesini gerekçe olarak sunuyorlar.

Zammın mağduru metrobüs hattı çevresindeki emekçi semtlerinde oturan biz emekçi ve öğrenciler olduk. Okullarımıza gitmek için biz bu rant kaynağı olmaktan başka işe yaramayan metrobüse binmek zorundayız. Birçok öğrenci aylık Akbil kullanıyor. Şehrin merkezindeki üniversitelere, şehir merkezinde toplanan Anadolu liselerine gitmek için önce metrobüse ulaşmak için bir vasıtaya biniyoruz. Sonra metrobüse biniyoruz. Metrobüsten inip okulumuzun önünden geçen bir otobüse biniyoruz tekrar. Hesap ortada; metrobüsten önce ve sonra binilen vasıtalar birer bilet, metrobüs iki bilet, ediyor dört bilet. Gidiş ve dönüş olarak hesaplarsak günlük sekiz bilet! Aya vurduğumuzda hafta sonu evde otursak dahi yetmiyor.

Öğrenciler zammı protesto etmek için birçok eylem yaptı. Akşam saatlerinde toplanıp metrobüs turnikelerinden atlayıp bilet basmadan metrobüslere binmeye çalıştılar. Ancak bu eylemlerin faydası tartışılır. Bir gün atladık, iki gün atladık ya sonra? Öğrenciler ve emekçiler olarak zamları geri çektirecek, ulaşımı ücretsiz yapacak başka bir eylemlilik türü denemeliyiz. Kadir Topbaş da utanmadan protestoları haklı bulduğuna dair açıklama yapıyor. Artık yeni bir ücretlendirme sistemi uygulayacaklarmış. Akbilimizi metrobüsten inerken ve binerken iki kere basacakmışız. Böylece herkesten gittiği yol kadar ücret alınacakmış. Avcılar’dan Kadıköy’e gitmek zorunda olanların vay haline! Metrobüs sistemini biz kurmadık Topbaş, emekçileri şehrin çeperindeki sağlıksız konutlarda yaşamaya zorlayıp okulları şehrin merkezine inşa eden de biz değiliz!

Daha önce bu sayfalarda insanın yaratıcı potansiyelinin önündeki engelleri ve yabancılaşmayı yok edecek, kafa ile kol emeğini birleştiren, her türlü üretimi bütün süreçleriyle ele alan, öğrencilerin politik faaliyetlerinin kısıtlanmadığı politeknik eğitimi talep ettiğimizi dile getirmiştik. Üretim ve eğitim süreçlerini bütünleyen politeknik eğitim için üniversitelerin istisnasız bütün öğrencilerine yerleşke içinde yurt olanağı sunulmalıdır. Bu hem kolektif bir yaşam biçimini bize öğretecek hem de ailenin, yolda kaybedilen zamanın öğrencinin entelektüel ve bireysel gelişimi üzerindeki baskıyı kaldırarak bilimin ve üretimin gelişmesinin önünü açacaktır. Bugün acil olarak metrobüs zamlarının geri alınmasını, toplu ulaşımın emekçiler ve öğrenciler için ücretsiz olmasını talep ediyoruz.

Yazan: İC – Haber (1 Aralık 2009)

Yorumlar kapalıdır.