Aile hekimliği uygulaması başladı
Aile hekimliği uygulaması 1 Kasım 2010 tarihi itibariyle başta İstanbul olmak üzere tüm ülkede hayata geçirildi.
Pekiyi, nedir bu aile hekimliği? Neden böyle bir uygulama getirildi? Sağlık ocaklarımıza ne oldu? Herkesi kapsayacağı söylenen bu uygulamadan kim, ne kadar yaralanabiliyor?
Aile hekimi; bu dalda uzmanlığını yapmış, pratisyen hekim veya herhangi bir alanda uzman doktor olabilir. Aile hekimleri kendilerine kayıtlı olan hastalara 1. basamak sağlık hizmeti (özellikle koruyucu önleyici sağlık hizmetleri) vermekle görevlendirilmiş hekimlerdir. Devlet uygulamayla birlikte 1. basamaktan elini ayağını çekiyor. Hekime personel hemşire, malzeme (paravan, masa, bilgisayar vs.), hatta yer bile sağlamamaktadır.
Aile hekimliği uygulamasıyla birlikte sağlık ocaklarımızı kaybettik. Sağlık ocaklarının okullarda verdiği aşılama hizmetleri, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, bebeklere aşı uygulaması gibi hizmetleri kimin yapacağı belirsiz. Verem Savaş Dispanserleri açık ama akıbetleri belirsiz. Bir toplumun sağlık göstergelerinden en önemlisi ana çocuk sağlığı ve bebek ölüm hızıdır. Ana çocuk sağlığı merkezleri ve aile planlama merkezleri de açık ama akıbetleri belirsiz. Onların yapacağı gebe, sağlam çocuk izleminin de aile hekimleri tarafından yapılması öngörülüyor. Şu an ise sağlık personeli eksikliği sebebiyle yapılamıyor.
Aile hekimliği, piyasa yönelimli, tedaviye yönelik hizmet verir. Aile hekimliğinden yaralanmak için vergi vermemiz, prim ödememiz ve hatta katkı payı ödememiz yetmiyormuş gibi yakında GSS yani sağlık için ayrıca prim ödeyeceğiz.
Aile hekimliği üzerine yüklenen bütün bu yükümlülükleri yerine getirmede ilk bir ayında ne kadar başarılı oldu?
TTB’nin yaptığı gözlemler ortaya koyuyor ki;İstanbul’da 1,5 milyon kişinin aile hekimliği kaydı yok.İstanbul için 1 milyon 200 bin kişinin kaydı olmasına rağmen aile hekimleri yok.Donanım yetersiz, kimi aile hekimlerinin nerede çalışacakları belirsiz.Laboratuar hizmetlerinin akibeti belirsiz, 1 Kasım itibariyle bu alanda hizmet verilemiyor.Birçok hastanenin acil bölümünde çalışan pratisyen hekimler aile hekimi olduğu için acillerde ve 112 acil ve ambulanslarda doktor sıkıntısı yaşanıyor. Buralardaki hekim sayısı beşte birden daha aşağılara düştü.
25 yılda ulaşılan sağlık ocağı sayısı 560. Aile hekimliği uygulamasıyla birlikte 900 aile sağlık merkezi görünüyor!Bütün bunlar gösteriyor ki yeni uygulama sağlıkta toplum odaklı bir yaklaşımdan ziyade kâr odaklı bir anlayışı işaret ediyor.
Yorumlar kapalıdır.