Gizli Diplomasi ve Burjuva İkiyüzlülüğü

Kaynaklarının gizliliğini koruyarak hükümetlerin ve diğer organizasyonların hassas belgelerini yayınlayan, İsveç merkezli bir uluslararası organizasyon olan Wikileaks’in, ABD Dışişleri Bakanlığı ve dünya genelindeki ABD büyükelçilikleri arasındaki ayrıntılı yazışmalardan oluşan 251 bin 287 gizli belgeyi yayımlayacağını duyurmasının ardından, Radikal gazetesinin deyimi ile “diplomasi tarihinde bir depremin patlak vereceği” bekleniyordu.

Evet, belgeler beş büyük gazetenin (El País, Le Monde, Der Spiegel, The Guardian ile The New York Times) desteği altında dağıtıldı, ama hiç de öyle büyük bir deprem filan yaşanmadı.

Kamuoyunun ilgisi ilk önce belgelerdeki dedikodu mahiyetli yorumlara çekildi. Ardından bu ilgi Wikileaks’in kamu yüzü, Avustralyalı gazeteci ve internet aktivisti Julian Assange’nin adli davasına yönlendirildi. Wikileaks’e yönelik karalama ve yalnızlaştırma kampanyasının geri püskürtülmesi dahi, aslında bu yazışmaların içeriklerinin kamu nezdinde tartışılmasının önüne geçti. Amerika’nın Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi olan Nasa tarafından dünyayı sarsacak “yeni” bulgularını açıklamasının dahi bu sürecin en yoğun şekilde yaşandığı tarihe denk gelmesi, bu çarpıtma operasyonunun bir göstergesi olsa gerek. Egemen sınıfının kendi savunma mekanizmaları sahiden de çok çeşitli…

Durum sosyalist cenahta da hayli ilginç, sözgelimi soL Haber Portalı, Wikileaks belgeleri ile ilgili özel bir dosya açarak, konu konu tasnif etme ve belgeleri yorumlama işine girişmişti ki, bu süreç günümüzün önemli kimi düşünürlerinin aslında Wikileaks’in duyurduğu belgelerin İsrail’in işine yaradığı yorumlarını yapmasının ardında, yarım kaldı ve hatta bu dosya siteden kaldırıldı. Bunu diğer sosyalizm meyilli sitelerde de izledik.

Wikileaks belgeleri her şeyden önce burjuvazinin daha ilk iktidarı eline alışından bu yana özendiği o aristokratik kendini beğenmişliğinin altında gizlediği ve üstünden nedense bir türlü atamadığı küçük mülk sahibi korkaklığını ve ikiyüzlülüğünü gösterdi. Dahası belgelerin açıklanmasının ardından birbirlerine karşı takındıkları tavırlar, ne denli midesiz olduklarını da açığa vurdu, ne de olsa dilin kemiği yok!

Wikileaks belgelerine ilişkin genel halk kitlelerinin yorumu ise ayrıca düşündürücü: “Ee bunlar zaten bilinen şeyler, yeni değil!” Evet, belgeler hepimizin iddia ettiği birçok şeyi, yalnızca doğruladı. Ama bu işlevi bile çok ama çok önemli, zira yalnızca kişisel yargılarımızla değil, resmi kayıtlarla hüküm verebiliriz ancak…

Yapılması gereken iki şey var: İlki, bir bütün olarak bu ve benzeri sızıntılar aracılığı ile açığa çıkan belgelerinin tasnifi ve yorumlanmasını sağlamanın ve bunları daimi olarak işçi sınıfının politik bilincinin gelişmesinde bir araç olarak kullanmanın yollarını aramak. İkincisi gizli diplomasiye ve burjuva ikiyüzlülüğüne karşı, her türlü gizli görüşmenin, yazışmanın ve anlaşmanın kamuya duyurulmasını talep etmek…

Yorumlar kapalıdır.