Maltepe Belediyesi taşeron işçileri direnişte!
12 Haziran seçimlerinin öncesinde, CHP’li belediyeler birer birer taşeronluk sistemine geçerken CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da meydanlardan dalga geçercesine taşeronluk 21. yüzyılın ayıbıdır ve kaldırılmalıdır diye sesleniyordu. Taşeron uygulamasına geçen CHP’li belediyelerden birisi de Maltepe Belediyesi.
Maltepe Belediyesi’nde çalışan taşeron işçiler, hak gasplarına, işten atılmalara ve taşeronlaşmaya karşı bir süredir direnişte. Her şey geçtiğimiz 1 Mayıs’a topluca katılma kararı almalarıyla başlamış. Miting dönüşü sohbet ederken, birbirlerinin sorunlarını paylaşmışlar ve aslında hepsinin benzer durumlardan şikayetçi olduğunu fark etmişler. Bunun üzerine hemen harekete geçerek taleplerini belirlemişler ve belediye çalışanlarından 400’ün üzerinde imza toplayarak başkanlığa iletmişler. Belediye başkanlığından cevap alamayınca bir basın açıklaması düzenleyerek direnişe başlamışlar. Bunun üzerine belediye başkanı Mustafa Zengin işçilere taleplerinde haklı olduklarını ve isteklerinin karşılanacağını söyleyerek direnişi sonlandırmak istemiş. Ertesi gün ise, basın açıklamasını yapan 9 işçinin atıldığı haberi gelmiş. Belediyenin tüm çabalarına rağmen direnişi sürdüren işçiler, 30 Ocak günü yani direnişin 41. gününde belediye zabıtalarının saldırısına uğramış. Pankartlara, afişlere, bildirilere, hatta işçilerin kişisel eşyalarına el konulmuş. Bu saldırı sırasında zabıtaların kullandığı orantısız güç nedeniyle 1 işçi kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılmış. Bütün bu süreç boyunca belediyenin kendilerini kötülemek için her yolu denediğini ancak esnaf ve bölge sakinlerinin desteklerini hiç esirgemediğini belirten işçiler, en çok kendilerine ihanet eden sendika bürokrasisinden şikayetçi. Genel-İş 2 nolu şube ve belediye-iş 6 nolu şube belediye başkanıyla birlikte işçileri savcılığa şikayet ederek tarafını açıkça belli etmiş ve işçilere karşı belediyeye destek olmuş. İşçilere destek olan genel iş 1 nolu şube başkanı konuyu bunun bir sendikacılık sınavı olduğu ve diğer sendikaların bu sınavı geçemediği şeklinde değerlendiriyor. Tüm baskılara, hava şartlarına, belediyenin karalama ve kimi zaman şiddet içeren mücadelesine, sendikaların ihanetine rağmen bu güne kadar direnişi sürdüren işçiler devam etmekte de kararlı, önümüzdeki günlerde Ankara’ya giderek seslerini duyurmaya çalışmayı planladıklarını da 4 Şubat Cumartesi günü gerçekleştirdikleri dayanışma gecesinde ilan ettiler. İşçilere destek olmak için gelen ailelerin, siyasi parti ve gazetelerin ve diğer belediyelerin direnişteki işçilerinin de katılımıyla gerçekleştirilen gecede işçiler, esnek ve güvencesiz çalışmaya son verilmesi, işten atılan işçiler işlerine geri alınması, taşeron çalışmaya son verilmesi, kadrolu işçilerin yararlandığı fazla mesai, ikramiye, aile, çocuk, giyim ve yakacak yardımı gibi sosyal yardımların taşeron işçilere de verilmesi, sendikal örgütlenme hakkının tanınması gibi taleplerini bir kez daha dile getirdi. Gecede konuşmalar sık sık sloganlarla kesilirken işçilerinin moralinin yüksek olduğu görüldü. Ataşehir ve Kartaldaki direnişçi işçilerden gelen destek mesajları ise, sınıf dayanışmasının önemini göstermesi açısından önemliydi.
Yorumlar kapalıdır.