Açlık grevi sona erdi, baskılar sürüyor
Süreç nasıl başladı?
14 Şubat tarihinde BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’ın imzalarıyla yayınlanan basın açıklamasında: “AKP Hükümeti’nin aralıksız sürdürdüğü siyasi soykırım operasyonlarını, İmralı Cezaevi’nde giderek ağırlaştırdığı tecrit uygulamalarını ve Kürt sorununda çatışmaları tırmandıran savaş operasyonlarını protesto amacıyla” Diyarbakır Cezaevi’ndeki Şırnak milletvekili Selma Irmak ve diğer siyasi tutukluların süresiz açlık grevi başlattığı duyuruldu. Aynı açıklamada 20-21 Şubat tarihinde BDP/Blok Grubu milletvekillerinin parti genel merkezinde destek amaçlı iki günlük açlık grevi gerçekleştireceği de açıklandı. Sonrasında Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın da Mardin Cezaevi’nde açlık grevine başladığı haberi geldi.
Cevap yine aynı: Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor
Bu gelişmelerin ardından greve yüzlerce katılım oldu. Devletin hamlesi gecikmedi, KCK operasyonlarıyla yeni hedef grevciler oldu. Tutuklamalar ve operasyonlar devam etti. Başbakan Erdoğan bir yandan “silahı bırakırlarsa operasyonlar durur” diyerek devletin silahlı çözüm arayışının devam ettiğini gösterdi, diğer yandan eşini Uludere’ye göndererek ilettiği barış dolu mesajlarla göz boyadı. Emine Erdoğan Uludere’de her ne kadar “şimdiye kadar olmayan şeyler oluyor Türkiye’de” dese de, yaşanan senaryo hayli bayat. Ölüm pahasına derdini duyurmaya çalışan bir adıma verilen bu cevap hem sığ hem de ikiyüzlü.
Somut hiçbir adım atmayan hükümet, geçmiş hükümetlerden farklı bir duruş sergilemiyor. MİT’in yetkileri tartışmasında demokrat rozetini göğsüne takıp “Sınırları aşan her türlü girişim yetki gaspıdır. Biz bu ülkede gayri meşruluğa izin vermeyiz. Hiçbir zaman seçilmişi atanmışa kul etmeyiz” diyen Erdoğan, sıra tutuklu milletvekillerine gelince sağır dilsiz oluyor.
Hükümetteki gelişmelerden baskı politikasının aynen süreceği anlaşılıyor. Fakat Erdoğan aldığı yüzde elli oyun barış isteyenlerce verildiğini unutuyor. Bu bakımdan Selahattin Demirtaş’ın Mart başında dile getirdiği “Birlikte yaşamak istiyoruz ama köle olarak değil. Gelin Kürtlerin önüne sandık kuralım. ‘Özerklik’, ‘Federasyon’ veya ‘Bağımsızlık’ ya da ‘Hiç bir şey istemiyor’ seçeneklerini sunalım. Sandıktan çıkan sonuç kabulümüzdür.” önerisi hükümet tarafından aynı somutlukla cevaplanmalı.
EK: Tarihsel sırayla yaşananlar
- 12 Şubat Diyarbakır Valiliği BDP’nin açlık grevi için direniş çadırı kurmasına izin vermedi.
- 17 Şubat BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne giderek KCK/TM davasından tutuklu bulunan ve açlık grevine başlayan Şırnak milletvekili Selma Irmak’ı ve diğer tutukluları ziyaret etti.
- 20-21 Şubat BDP/Blok Grubu milletvekilleri parti genel merkezinde destek amaçlı iki günlük açlık grevi gerçekleştirdi.
- 24 Şubat Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak Mardin Cezaevi’ne giderek açlık grevindeki Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız’ı ve 23 tutukluyu ziyaret etti.
- 6 Mart Merkezi Adana olmak üzere pek çok ilde düzenlenen KCK operasyonlarında 50’nin üzerinde kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Pozantı Cezaevi’nin haberini yapan DİHA Adana Bürosu’nun üç muhabiri, BDP ilçe başkanları ve açlık grevi yapanlar da bulunuyordu. Aynı gün Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Uludere’yi ziyaret etti. Erdoğan, “Güven çok önemli, biliyor musunuz? Şimdiye kadar olmayan şeyler oluyor çünkü Türkiye’de. Güveniyorlar, çözümün bizde olduğunu ümit ediyorlar, olmasını temenni ediyorlar. Biz de onlara güveniyoruz, biz de onlara inanıyoruz ve dünyaya haykırıyoruz, biz bunun tesisi için elimizden geleni yapacağız inşallah” dedi.
- 13 Nisan Osmaniye Cezaevi’nde 50 gündür açlık grevinde olan 5’inin durumu ağır, toplam 15 siyasi tutuklu, cezaevi yönetimi tarafından taleplerinin karşılanacağı sözü üzerine grevi sonlandırdı.
- 20 Nisan Marmara Bölgesi’ndeki 90 tutuklu ve hükümlü, sayıları 2 bine yaklaşan açlık grevcilerine katıldığını açıkladı. İlerleyen saatlerde yapılan başka bir açıklamada 15 Şubat’tan beri devam eden açlık grevine son verildiği duyuruldu. Açıklamada “Gerek Kürdistan ve Türkiye kamuoyu ve gerekse de Avrupa kamuoyunda oluşan duyarlılık, gerek önderliğimizin, ‘ölümler olmasın’ hassasiyeti ve gerekse de hareketimizin çağrısı üzerine, şimdilik kaydıyla, 20 Nisan 2012 tarihi itibarıyla, açlık grevi eylemine son veriyoruz.” denildi.
Yorumlar kapalıdır.